17. Hukuk Dairesi 2018/5702 E. , 2020/4741 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, davalı ..., ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı ... vekili, davalı borçlu Şirket ve davalı şirket yönetim kurulu üyesi Musa aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak mal bulunamadığını ileri sürerek davalı ...’nın dava konusu taşınmazını davalı ...’a onun da davalı ...’ye satışına ilişkin tasarrufların iptalini talep etmiştir.
Davalı borçlu Şirket vekili ile davalı ... vekili davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalılar usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, Dairemizin 12/11/2013 tarih ve 2012/12378 Esas, 2013/15519 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davalı ... Turizm İnşaat Nakliyat ve Ticaret A.Ş. hakkındaki davanın pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle reddine, davalılar ..., ... ve ... hakkındaki davanın kabulü ile; dava konusu ... İli, ...isar İlçesi, ... Mahallesi, 1573 nolu parsel üzerinde bulunan B blok, 1. Kat 6 nolu
bağımsız bölümün taraflar arasında satış suretiyle yapılan tasarrufların dava tarihi itibariyle asıl alacak ve ferileri toplamına isabet eden 39.500,00 TL ile sınırlı olmak kaydıyla iptaline, karar verilmiş; hüküm, davacı vekili, davalı ..., ... ve ... tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir.
1-Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin inceleme yapılmasının mümkün olmamasına göre; davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava 6183 Sayılı AATUHK’nun 24 ve devamı maddeleri gereğince açılmış tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
6183 Sayılı AATUHK’nun 4108 sayılı Yasanın 11. maddesiyle değişen mükerrer 35 maddesinde “tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların .... mal varlığından tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacaklarının kanuni temsilcinin şahsi malvarlıklarından tahsil edileceği” ,213 sayılı Vergi Usul Kanunun 3505 sayılı Yasanın 2.maddesiyle değişik 10/2 maddesinde de “tüzel kişiler ile küçüklerin ...vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği, bu ödevlerini yerine getirmemeleri halinde tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve buna bağlı alacakların kanuni ödemeleri yerine getirmeyenlerin malvarlıklarından alınacağı” hükmüne yer verilmiştir. Öte yandan TTK’nun 317 maddesinde de” bir anonim şirketin temsil ve yönetimi aynı zamanda karar organı olarak yetkili yönetim kurulunca yerine getirileceği (Anonim şirketlerde ödenmemiş vergi borçlarından anonim şirketinin kanuni temsilcisinin--şirket esas sözleşmesi ile temsile yetkilendirilmiş veya kaynağını esas sözleşmeden alan yetki ile idare meclisi yada genel kurulca temsil yetkisi verilmiş kişi veya kişilerin, eğer şirket esas sözleşmesinde bu şekilde görevlendirmeye ilişkin herhangi bir kayıt bulunmuyorsa tüm yönetim kurulu üyelerinin müştereken ve müteselsilen--- sorumlu olacağı) hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda vergi borçlusu ... Petrol Turizm İnşaat Nakliyat ve Tic. AŞ olup icra takibi adı geçen borçlu aleyhine yapılmıştır. İptali istenen tasarruf ise borçlu şirketin ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan davalı ...
Sönmez tarafından yapılmıştır. Ancak; ... aleyhine 6183 sayılı yasanın 35. Maddesi, 213 sayılı Vergi Usul Yasasının 10/2 maddesi ve TTK"nun 317. Maddeleri gereğince yapılmış bir icra takibi olmadığından anılan maddeler gereğince borçlu şirket ortağı ve yönetim kurulu üyesi olan ... yönünden 6183 sayılı yasanın 27, 30 ve 35 maddeleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunun 10/2, Türk Ticaret Kanunun 317 maddelerinde belirtilen dava koşulları oluşmadığından bu nedenle davanın reddi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın kabulü isabetli görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı ..., ... ve ...’ın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 492 Sayılı Harçlar Yasasının 13/J maddesi uyarınca davacıdan harç alınmamasına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılar ... ve ..."a geri verilmesine 13/07/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.