2820 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33080 Esas 2016/14155 Karar Sayılı İlamı

19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/33080
Karar No: 2016/14155
Karar Tarihi: 30.03.2016

2820 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/33080 Esas 2016/14155 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sulh Ceza Mahkemesi tarafından verilen 18 Aralık 2013 tarihli kararın hukuki değeri olmadığı kabul edilerek yapılan incelemede, 1974 doğumlu bir kişi ve 1963 doğumlu bir kişi hakkında 2820 sayılı Kanuna aykırılık suçundan açılan kamu davasında bir tek mahkumiyet hükmü kurulması nedeniyle hükmün karıştırıldığı ve haklarında aynı suçtan hüküm giyen sanıklardan sadece birinin hükmünün açıklanmasının geri bırakılabileceği anlaşıldığı belirtilmiştir. Bu nedenle, mahkemece yapılan inceleme ve değerlendirme sonucunda, kanunda öngörülen objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılabileceği belirtilmiştir. Ancak somut olayda kamunun dosyaya yansıyan maddi bir zararının bulunmamasına rağmen, zarar giderilmediği gerekçesiyle hükmün açıklanmasının geri bırakılmamasına karar verilmesi, kanuna aykırı bulunmuş ve karar bozulmuştur. Kararda geçen kanun maddeleri ise şu şekildedir:
- 2820 sayılı Kanunun aykırılık suçu
- 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 231. madde ve fıkraları
- CMK 231/5. madde ve fıkrası
- CMK 231/6-c maddesi
- 5320 sayılı Kanunun 8/1

19. Ceza Dairesi 2015/33080 E. , 2016/14155 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : 2820 Sayılı Kanuna Aykırılık
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Evrak üzerinden verilen 18.12.2013 tarihli kararın hukuki değerinin bulunmadığı kabul edilerek yapılan incelemede,
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-1974 doğumlu ... ve 1963 doğumlu ... hakkında 2820 sayılı Kanuna aykırılık suçundan kamu davası açılarak yargılama yapıldığı halde hangi sanık hakkında olduğu denetlenemeyecek şekilde bir tek mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle hükmün karıştırılması,
2-Kabule göre;
5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinde düzenlenen "suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararı aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi" ve diğer objektif ve subjektif koşulların varlığı halinde, CMK"nın 231/5. madde ve fıkrası gereğince, sanık hakkında aynı Kanun"un 231/6-c maddesi de değerlendirilerek tespit edilen söz konusu zararın giderilmesi durumunda hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği anlaşılmaktadır.
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 03.02.2009 tarih ve ... Esas, .... sayılı kararında; "hükmün açıklanmasının geri bırakılmasının objektif koşullarından biri olan zarardan kast edilen maddi zarar olup, bu zararın belirlenmesinde teknik bilgiye ihtiyaç duyulmayan hallerde hakim, kanaat verici basit bir araştırma yaparak zararı belirlemelidir." denilmektedir.
Bu ilkeler çerçevesinde her olaya özgü ayrı değerlendirme yapılarak, maddi zararın kanaat verici basit bir araştırma ile tespit edilebilmesi gerekir.
Somut olayda, kamunun dosyaya yansıyan maddi bir zararının bulunmadığı gözetilmeden, mahkemece zarar giderilmediğinden bahisle hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak diğer yönler incelenmeksizin HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 30.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.