Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3472 Esas 2019/5486 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3472
Karar No: 2019/5486
Karar Tarihi: 3.05.2019

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2018/3472 Esas 2019/5486 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2018/3472 E.  ,  2019/5486 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ecrimisil



    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonucunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, asıl davada dava konusu 1210 ada 6 parsel sayılı 779 m² sahalı taşınmaza müvekkilinin malik olduğunu, davalı Kurum"un hiçbir akdi ve kanuni sebebe dayanmaksızın taşınmazı Kuran Kursu ve bahçe olarak kullanmak suretiyle işgal ettiğini ileri sürerek 01/11/2009 - 31/11/2012 tarihleri arasında 9.768,00 TL ecrimisilin; birleştirilen dava da ise 01/12/2012 - 31/08/2014 tarihleri arasında 7.026,00 TL ecrimisilin, işgalin başlangıcından itibaren dönem sonları itibariyle işleyecek kademeli faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, esas ve birleşen davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava; ecrimisil istemine ilişkindir.
    Dava konusu 1210 ada, 6 parsel sayılı taşınmaz 15.06.1952 tarihinde tesis kadastrosu ile tam mülkiyet olarak .. Vakfı” adına kayıtlıdır. Söz konusu vakıf, mazbut vakıf olup 5737 sayılı Kanun"un 3. - 7. maddelerine göre mazbut vakıfların yönetimi ve temsili yetkisi Vakıflar Genel Müdürlüğündedir. Davacı idare söz konusu mazbut vakıf adına tapuya kayıtlı taşınmaza davalının tecavüzde bulunduğundan bahisle ecrimisil talebinde bulunmaktadır.
    Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler karşısında davacı yanın aktif dava ehliyeti olduğu kuşkusuzdur. Buna göre iddia ve savunma çerçevesinde deliller toplanarak talebin aslı hakkında hüküm tesis edilmesi gerekmekteyken, yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, usul ve yasaya aykırı olan hükmün 6100 sayılı HMK"nin Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
    peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23 .05.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.