5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4273 Esas 2021/5143 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/4273
Karar No: 2021/5143
Karar Tarihi: 29.04.2021

5809 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2020/4273 Esas 2021/5143 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen bir kararda, suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'nun katılma hakkı olduğu belirtilmiştir. Ancak sanıkların beraat ettiği ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğiyle ilgili itirazlar nedeniyle karar temyiz edilmiştir. Yargıtay, vekalet ücretinin ayrı ayrı tayin edilmesi gerektiği kanun maddesi göz önünde bulundurularak, sanıkların aynı vekil tarafından temsil edildiği için tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine karar vermiştir. Bu nedenle mahkeme kararı 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca bozulmuş ve hüküm kısmına \"Hazineden alınarak sanıklara verilmesine\" fıkrası eklenerek düzeltilmiştir. Kanun maddeleri: 5809 Sayılı Kanun, 1136 sayılı Avukatlık Kanunu'nun 168. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321. ve 322. maddeleri.
19. Ceza Dairesi         2020/4273 E.  ,  2021/5143 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5809 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜMLER : Beraat


    Yerel Mahkemece verilen beraat hükümleri suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu vekili tarafından, sanıklar müdafi tarafından ise sanıklar lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğiyle sınırlı temyiz edilmekle, başvuruların süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre, katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan, CMK"nın 260/1. maddesi uyarınca hükmü temyize hakkı bulunduğu belirlenen ve temyiz dilekçesiyle katılma talebinde bulunan suçtan zarar gören Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’nun CMK"nın 237/2. maddesi uyarınca davaya katılmasına dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    Eylemlere ve yükletilen suçlara yönelik katılan vekilinin sair temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1136 sayılı Avukatlık Kanununun 168. maddesi uyarınca Türkiye Barolar Birliği tarafından hazırlanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi, vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı ve taraflara yükletilecek avukatlık ücretinin her dava için ayrı ayrı tayinini öngördüğü, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında, kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar ... ile ... lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanıklar müdafii ile katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, tebliğnameye uygun olarak, HÜKÜMLERİN bu nedenle 5320 sayılı Kanun"un 8/1.maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "Beraat eden sanıklar ... ve ... kendilerini duruşmada bir müdafi aracılığı ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 1.500 TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.