15. Ceza Dairesi Esas No: 2015/7465 Karar No: 2017/10533 Karar Tarihi: 10.05.2017
Dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2015/7465 Esas 2017/10533 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanıklar, kendilerini başkomiser ve Cumhuriyet Savcısı olarak tanıtarak bir kişiyi dolandırmak suçundan Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılandı. Sanıklar, müştekiyi inandırarak bankadan kredi kartı çıkarılttıktan sonra hesaba para yatırmasını istediler ve 20.000 TL aldılar. Ancak sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması, suçun nitelikli dolandırıcılık suçu oluşturup oluşturmadığı konusunda tereddüt yarattı ve işin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine verilmesi gerektiği belirtildi. Bu nedenle, Asliye Ceza Mahkemesinin hükmü bozuldu. Yasa dışı olduğundan, savunmanın temyiz itirazları kabul edildi. Ayrıca, mahkeme kararında bahsedilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 157/1, 62, 52/2-4 ve 53. maddeleri, 5237 sayılı TCK'nın 158/1-L maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 321 ve 326/son maddeleri.
15. Ceza Dairesi 2015/7465 E. , 2017/10533 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Dolandırıcılık HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet (iki sanık hakkında)
Dolandırıcılık suçundan sanıkların mahkumiyetlerine dair hükümler sanıkların müdafiileri tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü; Suç tarihinde müşteki ..."ı telefonla arayarak kendisini başkomiser ... ve Cumhuriyet Savcısı ... olarak tanıtan sanıkların, kendisi adına...banktan kredi kartı çıkarıltığını, bu şahısları yakalayabilmek için belirttikleri hesaba para göndermesi gerektiğini söyleyerek inandırıp 20.000 TL para yatırmasını sağladıkları iddia olunan olayda; sanığın kendisini kamu görevlisi olarak tanıtması karşısında eylemin 5237 sayılı TCK"nın 158/1-L maddesinde öngörülen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli Ağır Ceza Mahkemesine ait olduğu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması, Yasaya aykırı olup, sanıkların müdafiilerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, sair yönleri incelenmeyen hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aynı Kanunun 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı bakımından kazanılmış haklarının saklı tutulmasına, 10.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.