18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/31585 Karar No: 2016/12314 Karar Tarihi: 02.06.2016
Tehdit - kişilerin huzur ve sükununu bozma - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/31585 Esas 2016/12314 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanığın kişilerin huzur ve sükununu bozduğu ve tehdit ettiği suçlardan mahkumiyet kararı verildiği, yapılan incelemeler sonucu suçun sanık tarafından işlendiğinin tespit edildiği ve temyiz nedenlerinin yerinde görülmediği belirtilmiştir. Ancak, TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi ve TCK'nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün Anayasa Mahkemesi'nin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması nedeniyle, karar TCK'nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması şeklinde düzeltilerek onanmıştır. Kanun maddelerine ilişkin ayrıntılı bilgi verilmemiştir.
18. Ceza Dairesi 2015/31585 E. , 2016/12314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Tehdit, kişilerin huzur ve sükununu bozma HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre ve temyizin kapsamının hakaret ve kişilerin huzur ve sükununu bozma suçlarından verilen mahkumiyet kararlarına ilişkin olduğu belirlenerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; Sanığa yükletilen kişilerin huzur ve sükununu bozma ve tehdit eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Sanığın adli sicil kaydında yer alan erteli mahkumiyet hükmüyle ilgili olarak TCK"nın 51/7. maddesi gereğince işlem yapılmak üzere mahkemesine ihbarda bulunulabileceği; Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, 1- TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun süresi ve kapsamı açısından anılan Kanun maddesinin 3. fıkrası hükmünün gözetilmemesi, 2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması, Kanuna aykırı ve sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde ise de, bu aykırılıklar, yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca, temyiz edilen kararın açıklanan noktaları tebliğnameye uygun olarak, “TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun sanığın kendi alt soyu üzerindekilerle sınırlı olmak üzere koşullu salıverilme tarihine kadar uygulanması” biçiminde düzeltilmesi ve “TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluklarının uygulanmasına ilişkin kısmın çıkartılması” suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA 02.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.