6. Ceza Dairesi 2019/348 E. , 2019/1924 K.
"İçtihat Metni"Hırsızlık, iş yeri dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme suçlarından sanıklar ..., ... hakkında yapılan duruşma sonunda; beraatlerine ilişkin Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 10/07/2009 tarihli hükmün o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan ... tarafından temyizi üzerine Dairemizin 16/09/2013 gün ve 2010/2380 Esas, 2013/17317 Karar sayılı ilamı ile Bozma yolundaki kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/01/2019 gün ve KD-2018/91078 sayılı yazısı ile itiraz yasa yoluna başvurlumuştur.
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
Dosya Dairemize gönderilmekle okunarak gereği düşünüldü;
5271 sayılı CMK"nin 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 16/01/2019 gün ve KD-2018/91078 sayılı yazılarında özetle;
"Dursunbey Asliye Ceza Mahkemesinin 10.07.2009 tarih, 2009/21 Esas ve 2009/171 Karar sayılı dava dosyası, 17. Ceza Dairesinin bozma üzerine yaptığı incelemedeki şerh ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu belirlendiği üzere, Dairenizin 16.09.2013 tarih, 2010/2380 Esas, 2013/17317 karar sayılı ilamı ile katılan ..."e yönelik eylemler sebebiyle bozulurken tebliğnamede bu katılana yönelik eylemler sebebiyle bozma görüşü olduğu halde ilama yazılırken sadece "Hırsızlık suçu" yönünden bozma yapıldığı yazılmış olup mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçları yönünden bir karar verilmediği görüldüğünden bu hususta bir karar verilmesi talebiyle" itiraz yasa yoluna başvurulmuştur.
Sanıklar hakkında katılan ..."e yönelik eylemler sebebiyle Dairemizce yapılan temyiz incelemesi neticesinde; ilama yazılırken sadece "Hırsızlık suçu" yönünden bozma yapıldığı, mala zarar verme ve iş yeri dokunulmazlığını bozma suçları yönünden bir karar verilmediği, bu suçlar yönünden de hüküm kurulması gerektiği gözetildiğinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının itirazı yerinde olduğu anlaşılmakla;
1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
2-Dairemizin 16.09.2013 gün ve 2010/2380 Esas, 2013/17317 Karar sayılı ilamının diğer yönlerinin korunmasına,
Ancak;
I- Sanıklar ..., ... hakkında mala zarar verme suçundan kurulan beraat hükmünün incelemesinde;
Sanıklara yüklenen ve 5237 sayılı TCK"nin 151/1. maddesinde düzenlenen mala zarar verme suçu için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre, aynı Yasanın 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık zamanaşımının, sanık ..."nun sorgusunun yapıldığı 12.03.2009, sanık ..."ın sorgusunun yapıldığı 10.03.2009 tarihi ile inceleme tarihi arasında geçmiş bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısı ile katılan ..."in temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanıklar hakkında açılan kamu davalarının 5237 sayılı TCK"nin 66/1-e maddesi gereğince zamanaşımı nedeniyle DÜŞMESİNE,
II- Sanıklar ..., ... hakkında iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan kurulan beraat hükmünün incelemesine gelince;
Katılan ..."in iş yeri giriş kapısında bulunan zorlama izlerinin, sanıkların 17.11.2008 tarihinde ilçe merkezinde yakalandıkları sırada kullandıkları ... plakalı otomobilde yapılan arama işleminde ele geçirilen mavi renkli levye ile yapıldığının ... Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğünün 23.12.2008 gün ve... sayılı ekspertiz raporu ile belirlendiği, tanık ..."un aşamalardaki anlatımlarında olay günü gece saat 03.00 sıralarında sanık ..."e ait olan... plakalı otomobile benzeyen bir aracı olay yerinde gördüğünü, sanıktan ele geçirilen siyah renkli montun da suç anında gördüğü iki kişiden birinin üzerinde bulunduğunu beyan ettiğinin anlaşılması karşısında; sübut bulan birden fazla kişi ile birlikte iş yeri dokunulmazlığını bozma suçundan sanıkların hükümlülüğü yerine, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, o yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan ..."in temyiz itirazları ve tebliğnamedeki düşünce bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.