Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/17075 Esas 2017/11300 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/17075
Karar No: 2017/11300
Karar Tarihi: 22.05.2017

Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/17075 Esas 2017/11300 Karar Sayılı İlamı

15. Ceza Dairesi         2017/17075 E.  ,  2017/11300 K.

    "İçtihat Metni"


    Güveni kötüye kullanma suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 31/08/2016 tarihli ve 2016/58355 soruşturma, 2016/39887 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın reddine ilişkin Bakırköy 5. Sulh Ceza Hakimliğinin 03/11/2016 tarihli ve 2016/3938 değişik iş sayılı karar aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 18/03/2017 gün ve 94660652-105-34-1596-2017-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 29/03/2017 gün ve 2017/19020 sayılı tebliğnamesiyle dairemize gönderilmekle okundu.
    Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
    Dosya kapsamına göre, müştekinin tehdit iddiası üzerine yürütülen soruşturma sonucu şüpheli hakkında, somut ve inandırıcı delil elde edilemediğinden bahisle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş ise de, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu, Cumhuriyet savcısı tarafından müştekinin ifadesinde belirttiği şekilde, şirket için gelen paranın aynı gün şirket hesabına aktarılıp aktarılmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gözetilmeden itirazın kabulü yerine, yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden 5271 Sayılı CMK.nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
    GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
    Şikayetçiye ait şirkette aynı zamanda ortak olan şüphelinin öncelikle müdürlük sıfatının bulunup bulunmadığı ve şirket için gelen parayı makul süre içerisinde şirket hesabına aktarıp aktarmadığı araştırılarak, müdür sıfatıyla hareket etmeyip, tüm ortaklarla birlikte şirketi idare ettiği ya da müdürlük sıfatına haiz olmasına rağmen parayı makul süre içerisinde şirket hesabına yatırdığının anlaşılması halinde suçun yasal unsurlarının oluşmayacağı da dikkate alınarak, şüphelinin hukuki durumunun buna göre tayin ve takdiri yerine, eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verildiği gözetilmeden, itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesi nedeniyle kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, Bakırköy 5. Sulh Ceza Hâkimliğinin 03.11.2016 tarih ve 2016/3938 değişik iş sayılı kararının, 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, aynı maddenin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca müteakip işlemlerin itiraz merciince yerine getirilmesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.