4. Hukuk Dairesi 2016/16120 E. , 2019/1121 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 07/10/2015 gününde verilen dilekçe ile altın bedelinin iadesi ile maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 09/06/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız fiilden kaynaklanan maddi ve manevi tazminat ile ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Davacı vekili özetle; müvekkili ile davalının düğün yaparak evlendiklerini, karı koca hayatı yaşamaya başladıklarını ancak düğün öncesi vaad edilmesine rağmen davalının resmi nikah yapmadığını, davacıyı darp ettiğini, hakarette bulunduğunu, evden attığını, müvekkilinin düğünde takılan ziynet eşyalarını yanına alamadığını beyan ederek, verilmeyen ziynet eşyalarının aynen ya da bedelinin iadesini ayrıca uğramış olduğu maddi ve manevi zararının tazminini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalının imam nikahı yaparak evlendiklerini, ancak aralarında sorunlar çıkması nedeni ile davacının evi terk ettiğini beyan ederek, açılan davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davalının, davacıya takılan ziynet eşyalarını bozdurarak bedelini aldığını ikrar etmesi nedeniyle bilirkişi raporu ile belirlenen bu bedelin davacıya iadesi gerektiği belirtilerek bu talep yönünden davanın kabulüne; davacının dövüldüğüne dair dosyada herhangi bir rapor olmadığı, beyanın soyut kaldığı ayrıca 18 yaşından büyük olan davacının resmi nikah yapmadan evlenmesinin sonuçlarına katlanması gerektiği gerekçesi ile de manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
Davacı, düğünde kendisine takılan ziynet eşyalarının aynen iadesini, mümkün değilse nakden tazminini, ayrıca dava konusu olay nedeniyle tekrar iyi bir evlilik yapma şansını yitirmesi nedeniyle oluşan maddi zararını ve manevi zararlarının ödetilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacının takılan ziynet eşyalarının aynen iadesi, mümkün değilse nakden tazmini ve manevi tazminat istemleri yönünden hüküm oluşturulmasına rağmen, tekrar iyi bir evlilik yapma şansını yitirmesi nedeniyle oluşan maddi zarar talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmemiştir.
6100 sayılı HMK"nın 297/2. maddesi uyarınca; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara
yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Bu yön, kamu düzenine ilişkindir.
Yukarıda anılan düzenlemeye aykırı olarak davacının tekrar iyi bir evlilik yapma şansını yitirmesi nedeniyle oluşan maddi zarar talebi hakkında olumlu ya da olumsuz herhangi bir hüküm kurulmamış olması doğru bulunmamış, açıklanan sebeple bu istem hakkında da bir karar verilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının tüm; davacının ise diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 28/02/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.