İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/9116 Esas 2019/3213 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
5. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/9116
Karar No: 2019/3213
Karar Tarihi: 18.03.2019

İcrai davranışla görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2015/9116 Esas 2019/3213 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın görevi kötüye kullanması suçu işlediğine karar verdi. Ancak hüküm kurulurken, TCK'nın 257/1. maddesi yerine 257/2. maddesi uyarınca hüküm kurulması gerektiği göz önünde bulundurulmadı. Ayrıca, sanığın engel sabıkası olmadığı için mahkemece somut maddi zarar araştırılmadan CMK'nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verildi. Bunun yanında, sanık hakkında TCK'nın 53/5. maddesi gereği cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar hak ve yetki kullanımının yasaklanması gerektiği de dahil edilmemiş. Kanuna aykırı işlemler nedeniyle hüküm BOZULMUŞTUR.
Kanun maddeleri:
- TCK'nın 257/1. ve 257/2. maddeleri
- CMK'nın 5728 sayılı yasa ile değişik 231/5. ve 231/6-c maddeleri
- TCK'nın 53/1-a ve 53/5. maddeleri
5. Ceza Dairesi         2015/9116 E.  ,  2019/3213 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
    SUÇ : İcrai davranışla görevi kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Sanığın sübutu kabul edilen eyleminin ihmali davranışla görevi kötüye kullanma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, TCK"nın 257/2. maddesi yerine 257/1. maddesi uyarınca hüküm kurulması,
    5271 sayılı CMK"nın 5728 sayılı Yasa ile değişik 231/5. maddesi uyarınca, mahkemece hükmolunan iki yıl veya daha az süreli hapis veya adli para cezasına ilişkin hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için; sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkum olmaması, mahkemece sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması ve suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi gerektiği, öte yandan Ceza Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen 03/02/2009 tarihli ve 2008/11-250 Esas, 2009/13 sayılı Kararında da açıklandığı üzere, CMK’nın 231/6-c maddesinde düzenlenen "giderilmesi gereken zarar" kavramının, somut, belirlenebilir maddi zarar olduğu, manevi zararların bu kapsamda bulunmadığı, dolayısıyla engel sabıkası olmayan sanık hakkında, somut maddi zararın ne olduğu denetime imkan verecek şekilde araştırılıp karar yerinde gösterilmeden, yasal ve yeterli olmayan gerekçe ile CMK"nın 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi,
    Yüklenen suçu TCK"nın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkileri kötüye kullanarak işlediği kabul edilen sanık hakkında aynı Kanunun 53/5. maddesi uyarınca "cezanın infazından sonra işlemek üzere hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına" karar verilmesi gerektiğinin nazara alınmaması,
    Kanuna aykırı, sanık ve müdafin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321 ve 326/son maddeleri uyarınca hükmün BOZULMASINA, 18/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.