Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5767 Esas 2019/1164 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/5767
Karar No: 2019/1164
Karar Tarihi: 20.03.2019

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/5767 Esas 2019/1164 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalı şirket ile davacılar arasında yapılan sözleşmede organizasyonun gerçekleştirilememesi durumunda davalının sözleşmenin fesih tazminatı olarak %100'ünü ödeme yükümlülüğü bulunduğu belirtilmiştir. Davalı şirket, sözleşmeyi fesih etmek yerine yeni bir sözleşme yapmıştır. Ancak mahkeme ikinci sözleşmenin ilk sözleşmenin fesih edilmesi sebebiyle ödenen 30.000 Euro'nun cezai şart olarak anlaşıldığı kalan 1.860 Euro'nun ikinci sözleşmenin peşinatı olarak kabul edildiği, ilk sözleşmedeki tazminat miktarının 30.000 Euro olarak kabul edileceği şekilde bir hüküm bulunmadığı yönünde karar vermiştir. Sonuç olarak, davanın kabulüne karar verilmiştir. Kanun maddeleri: Türk Borçlar Kanunu'nun 309. maddesi.
23. Hukuk Dairesi         2016/5767 E.  ,  2019/1164 K.

    "İçtihat Metni"

    ........

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili, taraflar arasında tanzim olunan 13/12/2013 tarihli "....ı" ile davacılar tarafından işletilen .......nezdinde davalı şirket tarafından "......... isimli organizasyonun yapılması konusunda mutabık kalındığını, kiralama sözleşmesi toplam bedeli, 106.200 Euro olarak kararlaştırıldığını, davalı şirket tarafından 31.860 Euro"luk bir ödeme yapıldığını, ancak 03/01/2014 - 03/02/2014 - 03/03/2014 - 03/04/2014 tarihlerinde yapılması gereken ödemelerin hiçbirinin yapılmadığını ve daha sonrasında organizasyon tarihine kısa bir süre kala organizasyonun yapılmayacağının bildirildiğini, bunun üzerine davalı şirket aleyhine ..... esas sayılı dosyası marifetiyle 49.340 Euro üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak takibe davalı tarafından haksız ve mesnetsiz olarak itiraz edildiğini ileri sürerek icra takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı şirket aleyhine %20 den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, taraflar arasında 13/12/2013 tarihinde dava/takip konusu sözleşmenin yapıldığını ancak organizasyonun yapılmadığını, bunun üzerine 23/06/2014 tarihinde bir araya gelerek yeni bir sözleşme yapıldığını, bu sözleşmenin etkinlik tarihinin 20-25 Ekim 2015 olduğunu, sözleşme bedelinin 106.200 Euro (KDV dahil) olduğunu, peşinatın önceki sözleşmenin peşinatı olarak ödenen 31.860 Euronun 30.000 Euroluk kısmı cezai şart olarak bakiye 1.860 Euro"nun ise sözleşmenin peşinatı olarak kabul edildiğini, ayrıca peşinat olarak 25.000 Euro ödendiğini, davacıların ilk sözleşmenin devamı niteliğindeki ikinci sözleşmeyi gizleyerek dürüstlük kuralına aykırı davrandığını, taraflar arasında 23/06/2014 tarihinde imzalanan sözleşme gereğince 20-25 Ekim 2015 tarihlerinde yapılması planlanan organizasyon sözleşmeye uygun olarak etkinlikten bir yıldan daha uzun süre önce ........14 Ekim 2014 tarih ve 17923 yevmiye numaralı ihbarnamesi ile muhataba bildirilerek feshedildiğini, ikinci sözleşmenin tazminat gerektirmeyecek şekilde feshedilmiş olması nedeniyle davalının davacıların oluşturduğu adi ortaklıktan 26.860 Euro alacaklı olduğunu, davalıya karşı yapılan takibin haksız ve kötü niyetli olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    .../...
    S.2.

    Mahkemece, iddia, savunma, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre taraflar arasındaki 13/12/2013 tarihli birinci sözleşmenin 13. maddesi uyarınca etkinliğin gerçekleştirilememesi sebebiyle davalının sözleşme bedelinin %100"ünü sözleşmenin 13/2. maddesi uyarınca sözleşme fesih tazminatı olarak davacıya ödemle yükümlülüğü bulunduğu, davalı tarafça davacıya bu sözleşme için 31.860 Euro peşinat ödemesinin yapıldığı yine tarafların ticari defterlerine göre 25.000 Euro karşılığı ödemenin yapıldığı, sözleşmenin 13. maddesi uyarınca davacının talep edebileceği tazminat miktarının 106.200 Euro olduğu, bu bedelden peşinat olarak ödenen 31.860 Euro ve daha sonra ödenen 25.000 Euro düşüldüğünde (106.200 Euro - 31.800 Euro - 25.000 Euro = 49.340 Euro) 49.340 Euro alacak miktarının kaldığı, ikinci sözleşmede ilk sözleşmenin fesih edilmesi sebebiyle ödenen 30.000 Euro"nun cezai şart olarak anlaşıldığı kalan 1.860 Euro"nun ikinci sözleşmenin peşinatı olarak kabul edildiği, ilk sözleşmedeki tazminat miktarının 30.000 Euro olarak kabul edileceği şekilde bir hüküm bulunmadığı, yine ikinci bir sözleşmenin yapılmış olmasının ilk sözleşme uyarınca öngörülen tazminatın ödenmemesini gerekli kılmadığı ve taraflar arasında ikinci bir sözleşme yapılmış olmasının ilk sözleşmenin iptal edildiği anlamını taşımadığı ve ikinci sözleşmede davacının ilk sözleşme uyarınca talep edebileceği tazminattan vazgeçtiğine ilişkin bir beyanın bulunmadığı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 20.03.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.











    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.