17. Ceza Dairesi Esas No: 2019/230 Karar No: 2019/4552 Karar Tarihi: 03.04.2019
Hırsızlık - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2019/230 Esas 2019/4552 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Yargıtay 17. Ceza Dairesi, bir çocuğun 60 TL değerinde çift ayakkabı çalmaya teşebbüs etmesi nedeniyle verilen hırsızlık suçundan mahkumiyet hükmünün temyiz edilmesi sonucunda hüküm BOZULDU. Mahkeme kararında, suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiği doğrulandı. Ancak malın değerinin az olması nedeniyle ceza vermekten vazgeçilmesine karar verilecekse, malın değerinin yanı sıra suçun işleniş şekli ve özellikleri de dikkate alınması gerektiği belirtildi. Ayrıca, çocuğun yaşının 15-18 yaş aralığında olduğu göz önüne alınarak cezasında indirim yapılması gerektiği ifade edildi. Kararda, ayrıca kanun maddeleri de belirtilerek açıklandı. TCK'nun 61/1. maddesi, TCK'nun 145. maddesi, TCK'nun 3. maddesi ve CMUK'nun 326/son maddesi kararda yer alan kanun maddelerindendir.
17. Ceza Dairesi 2019/230 E. , 2019/4552 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Hırsızlık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, uyulan bozmaya, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçun suça sürüklenen çocuk tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşılmış, diğer temyiz nedenleri de yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-5237 sayılı TCK"nun 61/1. maddesine göre malın değerinin az ya da çok olması, cezanın temel cezanın belirlenmesinde alt sınırdan uzaklaşmak için bir kriter olup, hırsızlık suçuna konu malın değerinin az olmasının TCK"nun 145. maddesinde ayrı olarak düzenlenmesi, kanun koyucunun hırsızlık suçunda malın değerinin az olmasına verdiği önemi göstermektedir. Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 15.12.2009 gün ve 6/242-291 sayılı içtihadında belirtildiği üzere, "...daha çoğunu alabilme olanağı varken yalnızca gereksinimi kadar ve değer olarak az olan şeyi alma" görüşünün, TCK"nun 145. madde uygulamasında bütünüyle reddedilmesi mümkün değil ise de, maddenin yalnızca bu tanımlamayla sınırlandırılması da olanaklı değildir. 145. maddenin gerek ilk şekli, gerekse değiştirilmiş biçimi; ortak tanımlama ile, hırsızlık suçunun konusunu oluşturan değerin az olmasını temel almaktadır. TCK"nun 145. maddesine göre, faile verilen cezada indirim yapılabilmesi için malın değerinin az olması yeterli olup, hâkim indirim oranını TCK"nun 3. maddesinde öngörüldüğü üzere “işlenilen fiilin ağırlığıyla orantılı” olacak şekilde saptamalıdır. Değer azlığı nedeniyle ceza vermekten vazgeçme kararı verilecek ise; malın değerinin azlığı yanında “suçun işleniş şekli ve özellikleri” de dikkate alınmalıdır. TCK"nun 145. maddesinin uygulanmasında hâkime takdir hakkı tanınmış olup, hâkim takdir hakkını kullanırken keyfiliğe kaçmadan, her somut olaya uygun, yasal ve yeterli gerekçe göstermek suretiyle uygulama yapmalıdır. Somut olayda ise; suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 60,00 TL değerinde bir çift ayakkabı çalmaya teşebbüs etme biçimindeki eylemi nedeni ile hakkında 5237 sayılı TCK’nun 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, 2-UYAP sisteminden alınan nüfus kayıt örneğine göre 09.03.1997 doğum tarihli olan suça sürüklenen çocuğun suç tarihinde 15-18 yaş grubunda olduğunun anlaşılmasına göre cezasından 5237 sayılı TCK"nun 31/3. maddesi ile indirim yapılması gerektiği gözetilmeden aynı Kanunun 31/2 maddesi uyarınca indirim yapılmak sureti ile yazılı şekilde karar verilmesi, 3- Kabule göre de; CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hak nedeniyle adli para cezasının 1.740,00 TL üzerinden infazı infazına karar verilmesi gerekirken, 5237 sayılı TCK"nun 31/2. maddesi uygulanarak sonuç cezanın eksik belirlenmesi, Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ... müdafiinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 03.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.