Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/5830 Esas 2014/3686 Karar Sayılı İlamı

13. Ceza Dairesi
Esas No: 2013/5830
Karar No: 2014/3686
Karar Tarihi: 11.2.2014

Hırsızlık - işyeri dokunulmazlığını bozma - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2013/5830 Esas 2014/3686 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hırsızlık ve işyeri dokunulmazlığını bozma davasında sanığın zekasının sınırda olduğu ve uyum bozukluğu yaşadığına dair raporlar sunulmuştur. Yapılması gereken ise, sanığın suç tarihinde davranışlarını yönlendirmede önemli derecede azalma olup olmadığının raporla saptanmasıdır. Sanık için 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 32. maddesi uygulanması gerekir. Karar bozulmuştur.
Türk Ceza Kanunu'nun 32. maddesi: \"Kişinin suç işlediği sırada bedeni veya ruhi bakımdan durumu suçun oluşmasını engelleyecek derecede bozuk veya eksik olursa, kişiye güvenlik tedbiri uygulanır. Ancak, suçun oluşmasını engelleyecek derecede zihinsel engeli bulunan kişi hakkında güvenlik tedbiri uygulanmaz.\"

13. Ceza Dairesi 2013/5830 E. , 2014/3686 K.

"İçtihat Metni"

Tebliğname No : 6 - 2011/161277
MAHKEMESİ : Ankara 12. Asliye Ceza Mahkemesi
TARİHİ : 18/03/2011
NUMARASI : 2010/664 (E) ve 2011/132 (K)
SUÇ : Hırsızlık, işyeri dokunulmazlığını bozma

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Sanık müdafiinin temyiz dilekçesine ekli olarak sunduğu, Gülhane Askeri Tıp Fakültesi Eğitim Hastanesi Baştabipliğince verilen 12.6.2009 tarihli, sanığın zekasının sınırda olduğu ve sanıkta uyum bozukluğu olduğu yönündeki rapor ile Diyarbakır Askeri Hastanesi Baştabipliğince verilen 8.10.2009 tarihli, sanığın askerlik yapmaya elverişli olmadığı yolundaki rapor ve Sincan 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 2.11.2011 tarih 2010/782 esas 2011/505 karar sayılı ek kararına dayanak yaptığı Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi Baştabipliğinin 10.10.2011 tarihli sanıkta zeka geriliği olduğu yönünde tanı ve teşhiste bulunulduğunun anlaşılması karşısında; sanığın 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi kapsamında, suç tarihinde işlediği eylemin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme (irade) yeteneğinde önemli derecede azalma olup olmadığı araştırılıp yöntemince raporla saptanarak, sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık M.. Y.. ve müdafiinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükmün açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, 11.2.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.