4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/33 Karar No: 2020/1042 Karar Tarihi: 02.03.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/33 Esas 2020/1042 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/33 E. , 2020/1042 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ...Bakanlığına izafeten ... Kuvvetleri Komutanlığı vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 08/01/2014 gününde verilen dilekçe ile kurum zararından kaynaklanan alacak istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 13/01/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, kurum zararı nedeniyle alacak istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosyanın incelemesinde; davalıya davacının temyiz dilekçesinin Tebligat Kanunu"nun 10.maddesine istinaden tebliğe çıkarıldığı, mazbataya "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı / tebellüğden imtina nedeniyle Tebligat Kanunu maddi 21/2 gereğince tebliğ evrakı ... Mahallesi muhtarına teslim edilmiş, 2 numaralı haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır" şerhi düşülerek tebligat işlemenin gerçekleştirildiği, tebliğ evrakı üzerinde adresin mernis adresi olduğuna dair şerh bulunmadığı anlaşılmaktadır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 10. maddesinin 1. fıkrasına göre tebligat, muhatabın bilinen en son adresine yapılır. Aynı maddenin, 6099 sayılı Kanun ile eklenen 2. fıkrasına göre ise, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat bu adrese yapılır. Aynı Kanun"un 21. maddesinde ise muhatabın adresinde bulunmaması halinde yapılacak işlemler ve bu kapsamda 21/1 maddesinde muhatabın adresten geçici olarak ayrılmış olması halinde tebligat usulü, 21/2 maddesinde ise mernis adresine tebligat usulü düzenlenmiştir. Bu yasal düzenlemeler kapsamında tebligatın öncelikle bilinen en son adrese çıkartılması, bu adreste tebliğ edilemeyerek iade edilmesi halinde ise mernis adresine çıkartılması gerekmektedir. Davalıya, davacının temyiz dilekçesinin tebliğinin üzerinde mernis şerhi bulunmamasına rağmen Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre yapıldığı görülmekle yukarıda anılan maddeler kapsamında tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı anlaşılmaktadır. Şu durumda davacı vekilinin temyiz dilekçesinin öncelikle davalının bilinen en son adresine tebliğe çıkartılması, oradan sonuç alınamazsa adres kayıt sistemindeki adresine “mernis adresi" şerhi düşülmeksizin tebliğe çıkartılması, buradan da sonuç alınamazsa o takdirde “mernis adresi" şerhi düşülerek Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat yapılması gerekir. Açıklanan şekilde, davalıya davacının temyiz dilekçesinin usulüne uygun şekilde tebliğ edilerek temyiz süresi beklendikten sonra dosyanın temyiz incelemesi yapılmak üzere Yargıtay’a gönderilmesi için geri çevirme kararı verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Dosyanın yukarıda gösterilen nedenlerle ve bildirilen şekilde işlem yapılmak üzere mahal mahkemesine GERİ ÇEVRİLMESİNE 02/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.