4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/76 Karar No: 2020/1043 Karar Tarihi: 02.03.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/76 Esas 2020/1043 Karar Sayılı İlamı
4. Hukuk Dairesi 2018/76 E. , 2020/1043 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ...San ve Tic. Ltd. Şirketi aleyhine 30/04/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; tazminat davasının kısmen kabulüne dair verilen 15/07/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, ... ili, ... ilçesi, ... köyünde Hazineye ait taşınmazı davacının kiralayarak kabak ektiğini, davalı şirketin 2012 yılında taşınmaz üzerinde doğalgaz çalışmaları sırasında davacının ekili kabaklarına zarar verdiğini belirterek uğranılan maddi zararın tazminini talep etmiştir. Davalı vekili, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davacının taşınmaz üzerine ne kadar kabak ektiğini ve ne kadarının zarar gördüğünün belli olmadığını, kabaklara zarar verilmediği belirtilerek davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece, dosyada alınan ikinci bilirkişi raporu benimsenerek istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 50.maddesinde; “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler.” şeklinde düzenleme yer almaktadır. Somut olayda; davacının, Hazineden kiralayarak kabak ektiği taşınmazdaki ürüne, davalı tarafından, doğalgaz boru hattı çalışmaları sırasında bir miktar zarar verildiği sabittir. Her ne kadar, bu konuda davacı tarafından yaptırılmış bir tespit yok ise de; tanık beyanları ve olayın gelişim şekli itibariyle, döşenen boru hattını kapsayan alanda zarar olduğu gibi boru hattının dışında kalan bir kısım alanda da zarar meydana geldiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, yalnızca boru hattının geçtiği alan için hesaplama yapılan bilirkişi raporu esas alınarak bu rapora göre zararın tazminine karar verilmesi doğru değildir. Şu durumda zararın boru hattının geçtiği kısmın dışında kalan alanda da meydana geldiği kabul edilerek, 6098 sayılı TBK’nun 50.maddesi uyarınca daha yüksek miktarda tazminat hükmedilmesi gerekirken aksi yönde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.