12. Hukuk Dairesi Esas No: 2020/674 Karar No: 2020/8568 Karar Tarihi: 13.10.2020
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2020/674 Esas 2020/8568 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bölge Adliye Mahkemesi'nin verdiği karara borçlu temyiz istemiyle başvurmuştur. Alacaklı, borçlunun itirazı üzerine takibin durdurulması istemiyle icra mahkemesine başvurduğunu ancak mahkeme tarafından itirazın kabul edildiği belirtilmiştir. İlk derece mahkemesi, borçlunun imzaya itirazında kesin sonuca ulaşılamadığını belirterek tazminat ve para cezası hükümlerinin uygulanmasına karar vermemiştir. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi, tarafların istinaf talebinin reddine karar vermiştir. Yüksek Mahkeme ise, borçlunun temyiz itirazlarının kabulü sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi'nin kararının bozulması gerektiğine hükmetmiştir. İİK'nun 170/3. maddesi ve 4. fıkrası uyarınca inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varılırsa takibin durdurulmasına ve borçlu yararına tazminata ve para cezasına karar verilir. İlgili kanun maddeleri olarak 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesi ve HMK'nun 373/2. maddeleri belirtilmiştir.
12. Hukuk Dairesi 2020/674 E. , 2020/8568 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda imzaya itirazda bulunarak takibin durdurulması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece imzanın borçluya ait olduğunun kesin olarak ispat edilemediği gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verildiği, kararın alacaklı tarafından istinaf edilmesi üzerine ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 27/11/2019 tarih ve 2019/772 E- 2019/2352 K sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan kabulüne mahkeme kararının kaldırılmasına ve itirazın reddine karar verildiği, kararın borçlu tarafından temyiz edildiği görülmektedir. İİK.nun 170/3. maddesine göre tetkik mercii aynı Kanunun 68/a maddesine göre yapacağı inceleme sonunda inkar edilen imzanın borçluya ait olmadığı kanaatine varırsa itirazın kabulü ile birlikte takibin durdurulmasına ve 4. fıkra uyarınca şartların oluşması halinde borçlu yararına tazminata ve para cezasına karar verir. Somut olayda hükme dayanak teşkil eden bilirkişi raporunda, inceleme konusu imzanın davacı ...’ın eli mahsulü olabileceği sonucuna varıldığının belirtildiği, kesin bir kanaat bildirilmediği nedenle işbu rapor hüküm kurmaya elverişli değil ise de raporun alacaklı tarafa 08.01.2019 tarihinde elden verildiği, alacaklının rapora karşı beyanlarını içeren 15.01.2019 tarihli dilekçesinde yeni bir rapor alınmasını talep etmediği, mevcut rapor doğrultusunda karar verilmesi yönünde beyanda bulunduğu görülmekle ispat yükü alacaklıda olup mahkemece bilirkişi raporunun borçlu lehine değerlendirilmesi tabiidir. O halde ilk derece mahkemesince itirazın kabulüyle, imzanın borçlunun eli ürünü olup olmadığı kesin olarak tespit edilemediğinden alacaklı aleyhine tazminata ve para cezasına hükmedilmemesi yerinde olup Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf talebinin esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile ... Bölge Adliye Mahkemesi 22. Hukuk Dairesinin 27/11/2019 tarih ve 2019/772 E - 2019/2352 K sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK’nun 364/2.maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK’nun 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 13/10/2020 gününde oybirliği ile karar verildi.