4. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/2311 Karar No: 2020/1053 Karar Tarihi: 04.03.2020
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/2311 Esas 2020/1053 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, davalıların su kanalı inşaatı sırasında yaptığı dinamit patlaması nedeniyle taşınmazına ciddi zararlar olduğunu ve tazminat isteminde bulunduğunu belirtti. Ancak mahkeme, davacının dava dilekçesinin yargı yoluna uygun olmadığı gerekçesiyle reddine karar verdi ve davacı vekili de temyiz etti. Temyizde yapılan değerlendirme sonucunda, idari yargının görevine giren konular hakkında adli yargının karar veremeyeceği belirtildiği için davacının davalı İnşaat şirketleri yönelik tazminat istemi kabul edilebilir bulundu ve karar bozuldu. Kanun maddesi olarak ise, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesi gereğince idari yargı yerinde ancak ilgili idari kurum dava edilebileceği belirtildi.
4. Hukuk Dairesi 2018/2311 E. , 2020/1053 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... İnş. .... San. Tic. Şti. ve diğerleri aleyhine 09/09/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylemden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine dair verilen 04/05/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. 1. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının davalılardan ...İşleri 10. Bölge Müdürlüğü’ne yönelik yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazları reddedilmelidir. 2. Davacının davalı ... İnşaat ... Sanayi ve ... Limited Şirketi ile ... İnşaat ... Nakliye Sanayi ve ... Limited Şirketi’ne yönelik temyiz itirazlarına gelince; Dava, haksız eylem nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, tüm davalılar yönünden dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili; davalılar tarafından yapılan su kanalı inşaatı sırasında dinamit patlatılması nedeniyle müvekkiline ait taşınmazda ciddi çatlaklar oluştuğunu ve taşınmazının oturulamaz hale geldiğini belirterek, davacının uğradığı zararın giderilmesi isteminde bulunmuştur. Davalılar ise, davanın reddedilmesi gerektiğini savunmuşlardır. Mahkemece; davalı İdarenin hizmet kusurundan kaynaklanan zararın tazmininin talep edildiği, ... ve yüklenici firma tarafından ... inşaatları dolayısıyla yapılan çalışmalar kapsamında oluşan zararın tazminine ilişkin davanın 2577 sayılı Kanun’un 2. maddesi gereğince tam yargı davası niteliğinde olduğu ve idari yargının görevine girdiği gerekçesi ile dava dilekçesinin yargı yolu bakımından reddine karar verilmiştir. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu"nun 2. maddesi gereğince idari yargı yerinde ancak ilgili idari kurum dava edilebilir. Bu yasal düzenlemeye göre, gerçek kişiler ve özel hukuk tüzel kişileri aleyhine idare mahkemelerinde dava açılamaz. Davalılardan ... İnşaat ... Sanayi ve ... Limited Şirketi ile ... İnşaat ... Nakliye Sanayi ve ... Limited Şirketi özel hukuk tüzel kişisidir. Bu nedenle bu davalılara yönelik uyuşmazlığın görüm ve çözüm yeri idari yargı yeri değil adli yargı yeridir. Mahkemece, bu davalılar yönünden işin esasına girilerek ulaşılacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken tüm davalılar yönünden yargı yolu bakımından davanın usulden reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya uygun değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının ...İşleri 10. Bölge Müdürlüğüne yönelik temyiz itirazlarının reddine; temyiz edilen kararın; (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalılar ... İnşaat ... Sanayi ve ... Limited Şirketi ile ... İnşaat ... Nakliye Sanayi ve ... Limited Şirketi yönünden BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/03/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.