Şantaj - müstencenlik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/25041 Esas 2016/8602 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25041
Karar No: 2016/8602
Karar Tarihi: 25.04.2016

Şantaj - müstencenlik - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/25041 Esas 2016/8602 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın şantaj suçuyla mahkum olduğu ve cezanın kanuni bağlamda uygulandığı belirtilirken, TCK’nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun Anayasa Mahkemesi kararıyla iptal edilmesi sebebiyle uygulanamadığı, ancak infaz sırasında gözetilebileceği için bozmayı gerektirmediği ifade edilmiştir. Müstehcenlik suçuyla ilgili olarak ise, anal ve oral yoldan yapılan cinsel birleşmeleri içeren görüntülerin tek başına “doğal olmayan” kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, suçun diğer cinsel sapma davranışlarını da içermesi gerektiği, bu nedenle sanığın beraatı yerine mahkumiyetine karar verildiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri olarak ise, TCK’nın 226/4. maddesi müstehcenlik suçu, 53/1-b maddesi ise ceza infaz hükümlerine ilişkindir.
18. Ceza Dairesi         2015/25041 E.  ,  2016/8602 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Şantaj, müstencenlik
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1- Sanığa yükletilen şantaj eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı,
TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağı ortadan kalkmış ise de, bu husus infaz sırasında gözetilebileceğinden bozmayı gerektirmediği,
Anlaşıldığından, sanık ... müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
2- Müstehcenlik suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
Anal ve oral yoldan yapılan, eşcinsel eğilimli ya da grup halinde bulunulan cinsel birleşmelere ait görüntülerin tek başına “doğal olmayan” kavramı içerisinde değerlendirilemeyeceği, bu kavramın cinsel yaşamın içerisinde yeri olmayan, aşağılayıcı veya bütün toplum tarafından da doğal olarak kabul edilmeyen ilişkileri tanımladığı, bilirkişi raporunun içeriğine göre sanığın cep telefonunda davaya konu görüntüleri depolamasının, TCK"nın 226/4. maddesinde gösterilen diğer cinsel sapma davranışlarına da ilişkin olmaması nedeniyle suç oluşturmayacağı gözetilmeden, sanığın beraatı yerine mahkûmiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ... müdafiinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.