BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/434 Esas 2019/1135 Karar Sayılı İlamı
Esas No: 2015/434
Karar No: 2019/1135
Karar Tarihi: 17.12.2019
BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/434 Esas 2019/1135 Karar Sayılı İlamı
T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/434
KARAR NO : 2019/1135
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 20/04/2015
KARAR TARİHİ : 17/12/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı sigorta şirketine ZMM poliçesi ile sigortalı olan ... plakalı çekici ve buna bağlı ... plakalı yarı römark aracın, 19/06/2013 tarihinde, sürücüsü ... ...'in sevk ve idaresindeyken sürücünün kusuruyla direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda tek taraflı, maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, bu kaza sebebiyle araçta yolcu olarak bulunan müvekkilin yaralanarak sürekli sakat kaldığını, müvekkil geçirdiği kaza neticesinde %58 oranında sürekli sakat kaldığını, adli yardım talebinin kabul edilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik ... için 2.000,00-TL sürekli sakatlık tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilin, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin de davalı sigorta şirketine yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı şirket davacının zararlarından sorumlu tutulacak ise poliçe limitleri dahilinde ve sigortalı aracın sürücüsünün kusuru oranında hesaplama yapılmasını, davacı kaza geçirdiği araçta hatır için taşındığını, yani davacı açısından taşıma hatır taşıması olduğunu, davalı şirket tarafından davacının zararları ile aktüer hesabı yaptırıldığını ve aktüer hesabındaki bedelden hatır taşıması indirimi yapılarak davacıya ödeme yapıldığını, davacıya aktüer hesabı uyarınca 89.066,00-TL ödeme yapıldığını, ancak davacı gerçek zararı ödenmesine rağmen huzurdaki davayı açtığını, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından alınan 27/04/2016 tarihli ATK raporunda özetle; Sürücü ... ...’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunu mütalaa ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan 17/04/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; İşbu dava dosyasından alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi' nce tanzim olunan 27/04/2016 tarihli kusur raporuna davalı sigorta şirketine trafik sigortalı ... plakalı araç sürücüsü ... ...' in olayda %100 (Yüz) oranında kusurlu olduğunu, davacının hizmet döküm cetvelinin incelenmesi sonucunda, davacının kaza tarihindeki ücretinin asgari ücret olduğunun tespit edildiğini, davacı vekili dava dilekçesinde davacının şehirlerarası tır şoförü olduğunu beyan etmiş ise de dosyaya herhangi bir meslek odasından emsal ücret yazı cevabı celp olunmadığı tespit edildiğinden, davacının kaza tarihinden günümüze kadar olan kazançlarının yasal asgari ücretler esas alınarak belirleneceğini, zararın davalı yan tarafından tanzim olunan ZMMS örtüsü altında olduğunu, davacının 19/06/2013 tarihinde kaza geçirdiği ve meslekte kazanma gücü kayıp oranının %54 olduğunu, hesaplamaya konu kazada, hak sahibi davacıya SGK tarafından davalıya rücu edilebilecek ödeme yapıldığında dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi veya belge bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamayacağını, davacı vekili dava dilekçesinin Sonuç ve istek kısmının 4 nolu maddesinde, sürekli sakatlık tazminatı talep ettiğinden 6100 sayılı HMK m.26' ya göre taleple bağlı kalınarak geçici iş göremezlik süresi için hesaplama yapılmayacağı kanaatine varılmakla birlikte, ... Hastanesi' nce tanzim olunan 11/08/2016 tarihli, 32-421 nolu Engelli Sağlık Kurulu Raporunda davacının gecici is göremezlik süresine ilişkin herhangi bir tespit yapılmadığından, davacının geçici is göremezlik dönemine ait maddi zararının da mecburen hesaplamaya dahil edildiğini, davacının gecici is göremezlik süresinin ATK tarafından tespit edilmesine müteakip, davacının gecici is göremezlik süresi dışındaki sürekli is göremezlik süresi için davacının talep edebileceği sürekli sakatlık tazminat miktarının yeniden hesaplanması gerektiğini, davacının, meslekte kazanma gücü/efor kaybından doğan teminat limiti dahilindeki bakiye zararının 128.303,12-TL olduğunu, davacının talebinin 2.000,00 TL olduğunu, davacının yolcu konumunda bulunduğu ... plakalı aracı sevk ve idare eden sürücü ... ...' in davacının kardeşi olduğunu, bu nedenle tazminat talebine konu olayda gerçekleşen taşıma < aile bireyinin taşınması > olduğundan hatır taşıması niteliğinde olmadığını, bu nedenle tazminattan hatır taşıması indirimi yapılmasına yer olmadığı kanaatine varılmış olmakla takdirin Mahkememize ait olduğunu, davacının dava tarihinden önce davalı sigorta şirketine 17/02/2014 tarihli dilekçe ile başvuruda bulunduğu anlaşılmakla birlikte işbu başvuru dilekçesinin davalı sigorta şirketine tebliğ edildiği tarihi içerir belgenin taraflarca dosyaya sunulmadığını, faiz başlangıç tarihinin tespiti için işbu hususun Mahkememizce davalı sigorta şirketinden sorulması gerektiğini, davalı sigorta şirketi, davacının başvuru dilekçesini tebellüğ ettiği tarihten itibaren 8 iş gününün geçmesiyle birlikte 9. iş günü temerrüde düşeceğinden, 9. iş gününe denk gelen tarihten itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğunu, Yargıtay' ın yerleşik içtihatlarına göre, yaralanma ile sonuçlanan kaza ticari bir faaliyetin ifası sırasında gerçekleşmemiş ise yasal faiz uygulanacağı, davacının kaza sırasındaki faaliyetinin ticari bir faaliyet olduğunda dair dosyada mübrez bilgi veya belge bulunmadığından Yargıtay'ın yerleşik içtihatları uyarınca uygulanması gereken faiz oranının yasal faiz oranı olduğunu mütalaa etmiştir.
Davacı vekili ıslah dilekçesinde özetle; Müvekkil için sürekli sakatlık tazminatı talebinin 126.303,12-TL arttırarak 128.303,12-TL olarak dilekçenin sonuç kısmını ıslah ettiğini, sürekli sakatlık tazminatının dava dilekçesinde talep edilen ve ıslah dilekçesinde arttırılan kısımlara olay tarihi olan 19/06/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ettiği anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına Adli Tıp Kurumu Başkanlığından alınan 09/10/2018 tarihli ATK raprounda özetle; ... ve ... oğlu, 29.02.1972 doğumlu ... 'in 19.06.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle, 11.10.2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve mesleği Grup1 kabul olunarak:
Gr1 IX (10Aaaa......20) A %24 x 4/5 = %19.2
Gr1 IX (1Baaa.......13) A %17 x 4/5 = %13.6
Gr1 IX (15Baaa.......9) A %13 x 4/5 x 4/5 = %8.32
Gr1 VIII (2Aa......20) A %24 x 7/10 x 4/5 = %13.44
Balthazard formülüne göre: %44.59
E cetveline göre: %46.0 (yüzdekırkaltınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağını, iyileşme süresinin 19.06.2013 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğini mütalaa etmiştir.
Dosya kapsamına alınan 09/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacının dosyada mübrez SGK Hizmet Döküm Cetveline göre olay tarihinden itibaren geriye ve ileriye doğru kazançlarının tümünün asgari ücret düzeyinde olduğu anlaşılmakla, dosyaya celp olunan emsal ücreti bildirilen yazı cevabından oldukça düşük olduğunu, bu halde salt emsal ücret üzerinden hesaplama yapılmasının yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun olmayacağını, davacı SGK kayıtlarına göre asgari ücret aldığından ve asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğinden net asgari ücretler esas alınarak hesaplama yapılmasının yerinde olacağını, kök rapor tanzim yılı 2017 olmakla, Yargıtay'ın bu konudaki yerleşik içtihatları doğrultusunda, 2019 yılı için uygulanan asgari ücret miktarındaki artışlar dikkate alınarak işbu ek raporda yeniden hesaplama yapıldığını, kök rapor tanziminden sonra dosyadan alınan, ATK 2. İhtisas Kurulu'nun 08/10/2018 tarihli davacının iyileşme süresine ve maluliyetine ait raporun incelenmesi sonucunda; davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %46 olduğunu ve iyileşme süresinin 19/06/2013 tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği görüldüğünden işbu rapor esas alınarak hesaplama yapıldığının davacının geçici iş göremezlik tazminatının toplam tazminat miktarından tenzil edildiğini, davacının poliçe limiti dahilinde kalan bakiye sürekli sakatlık tazminatının 115.376,37-TL olduğunu mütalaa etmiştir.
Dava; Trafik kazası nedeniyle açılan daimi maluliyet tazminatı istemine ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan delillerin bir bütün olarak değerlendirilmesi sonucunda; Davalı sigorta şirketine ZMM poliçesi ile sigortalı olan ... plakalı çekici ve buna bağlı ... plakalı yarı römark aracın, 19/06/2013 tarihinde, dava dışı sürücüsü ... ...'in sevk ve idaresindeyken tek taraflı, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiği, bu kaza sebebiyle araçta yolcu olarak bulunan davacının maluliyetini gerektirir nitelikte yararlandığından bahisle eldeki tazminat davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya kapsamına alınan Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı tarafından düzenlenen ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 27/04/2016 tarihli ATK raporunda; dava dışı sürücü ... ...’in %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğunun belirlendiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından düzenlenen ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 09/10/2018 tarihli ATK raporunda; Davacının 19.06.2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanması nedeniyle; E cetveline göre; %46.0 (yüzdekırkaltınoktasıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin 19.06.2013 tarihinden itibaren 3 (üç) aya kadar uzayabileceğinin belirlendiği anlaşılmıştır.
Adli Tıp Kurumu tarafından düzenlenen kusur ve maluliyet raporu esas alınarak hazırlanan ve hüküm kurmaya elverişli bulunan 10/09/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda da belirlendiği üzere; Davacının dosyada mübrez SGK Hizmet Döküm Cetveline göre olay tarihinden itibaren geriye ve ileriye doğru kazançlarının tümünün asgari ücret düzeyinde olduğu, dosya kapsamına alınan müzekkere cevapları gereğince; emsal ücretler oldukça düşük bildirildiğinden ve davacı SGK kayıtlarına göre asgari ücret aldığından ve asgari ücretten daha yüksek maaş aldığı ispat edilemediğinden net asgari ücretler esas alınarak hesaplama yapılmasının gerektiği, ATK 2. İhtisas Kurulu'nun 08/10/2018 tarihli davacının iyileşme süresine ve maluliyetine ait rapor gereğince; davacının meslekte kazanma gücünden kayıp oranının %46 olduğu ve iyileşme süresinin 19/06/2013 tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, bu rapor esas alınarak yapılan hesaplama sonucunda; davacı tarafın yalnızca sürekli iş göremezlik tazminatı talep etmesi sebebiyle geçici iş göremezlik tazminatının toplam tazminat miktarından tenzili gerektiği, yine davalı tarafça yapılan ödemenin güncellenmiş tutarının da belirlenen tazminat miktarından mahsubu sonucu davacının poliçe limiti dahilinde kalan bakiye sürekli sakatlık tazminatının 115.376,37-TL olarak belirlendiği, ödenmesi gereken miktarla ödenen miktar arasında KTK'nın 111. maddesinde belirtildiği şekilde fahiş bir fark olduğu anlaşılmış, daha önce davacı tarafa ödenen kısım için ibraname makbuz hükmünde kabul edilerek; 115.376,37-TL sürekli sakatlık tazminatının hüküm altına alınması gerekmiştir.
Her ne kadar davalı tarafça hatır taşıması indirimi yapılması talep edilmiş ise de; davacının, dava dışı sürücü kardeşinin kullandığı araçta yolcu olarak bulunması sırasında davaya konu trafik kazasının meydana geldiği anlaşılmıştır. Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır. İşletenin veya sürücünün, araçta taşınandan, doğrudan doğruya ücret almasa bile taşıma, maddi veya manevi menfaati bulunuyorsa, bu durumda hatır ilişkisinin varlığından söz edilemez. Aile bireylerinin taşınması yakıt, aşınma ve diğer giderlere dönük maliyet gerektirmesinin olağan ulaşım araçları ile yolculuk seçeneğinin tercihi halinde yapılması zorunlu harcamaların yerini tutacak olması nedeniyle hatır taşıması olarak kabul edilemez. Bu nedenle kardeşin taşınması hatır taşıması kabul edilemez. Çünkü bir kimsenin kardeşini taşıması ahlaki bir görevin ifası niteliğinde olup, bu taşımada maddi ve manevi yararları olduğundan davacının araçta hatır için taşındığının kabul edilemeyeceği anlaşılmış ve tazminattan indirim yapılmamıştır. Açıklanan nedenlerle; 115.376,37-TL daimi maluliyet tazminatının ödeme tarihi olan 08/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline ilişkin aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ;
115.376,37-TL maddi tazminatın 08/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı taraftan alınarak davacı tarafa verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2- Kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan 7.881,36-TL karar-ilam harcından, davacı tarafça peşin yatırılan 459,09-TL harcın mahsubu ile bakiye 7.422,27-TL harcının davalıdan tahsili ile Hazine'ye gelir kaydedilmesine,
3- Davacı tarafça yapılan 2075,75-TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre (% 89,92) hesaplanan 1866,61-TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
4- Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve takdir olunan 11.980,11-TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya ödenmesine,
6- Davalı taraf kendisini vekille temsil ettirdiğinden, reddedilen talep üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap ve taktir olunan 2.725,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya ödenmesine,
7- Taraflarca yatırılan avansların kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde, istek halinde ilgili tarafa iadesine,
8- Davacı tarafça yatırılan 27,70-TL peşin, 431,39-TL ıslah ve 27,70-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 486,79 TL karar ve ilam harcının davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.17/12/2019
Katip ...
Hakim ...
