Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/206 Esas 2012/3467 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
6. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/206
Karar No: 2012/3467
Karar Tarihi: 06.03.2012

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2012/206 Esas 2012/3467 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, bir taşınmazda paydaşlığın giderilmesi davasına ilişkin olarak verilen kararın temyiz edilmesi sonucunda dosyadaki bütün belgeleri inceledi. Karara göre, paydaşlığın satışı yapıldığında taşınmaz üzerinde yer alan bütünleyici parçaların (muhdesat) satılması gerekmekte ve bu parçaların tapuda şerhli olduğu veya tüm paydaşların ittifak ettiği durumlarda, arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilerek taşınmazın tüm değeri belirlenmekte ve satış sonunda elde edilecek bedelin bölüşümü bu değerlerin oranlarına göre yapılır. Ancak bütünleyici parçanın üçüncü bir şahsa ait olduğu durumlarda, bu kişiye satış bedelinden pay vermek mümkün değildir. Kararda, taşınmazın satışı sonucunda elde edilecek bedelin tapudaki paylara göre dağıtılmasının yanlış olduğu ve tapudaki paylara göre yapılmış olan hüküm bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, HMK'nın 6100 sayılı kanuna eklenen geçici 3. maddesi ve HUMK'nın 428. maddesi yer almaktadır.
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi         2012/206 E.  ,  2012/3467 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Ortaklığın giderilmesi

    Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı ortaklığın giderilmesi davasına dair karar, bir kısım davalılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
    Dava, bir adet taşınmazda paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmazın satışına karar verilmiş hüküm, miras bırakan ... mirasçılarının bir kısmı tarafından temyiz edilmiştir.
    Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç vs gibi bütünleyici parça (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar (ortaklar) ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesinde bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.
    Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etme ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
    Olayımıza gelince;Davaya konu taşınmaza ait tapu kaydının beyanlar hanesinde, taşınmaz üzerindeki kahvehane ve evin ... mirasçılarına ait olduğuna dair şerh bulunmaktadır. Mahallinde yapılan keşif neticesinde düzenlenen bilirkişi raporlarında da iş bu evin ve kahvehanenin mevcudiyetinden söz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, yukarıdaki hususlar gözönünde bulundurularak, taşınmazın satışı sonucunda elde edilecek satım bedelinden kurulacak oran doğrultusunda muhtesada isabet eden kısmın ... mirasçılarına, arsaya isabet eden oran kısmının tapu paydaşlarına, tapudaki payları nisbetinde dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken, bu yön üzerinde durulmadan satış bedelinin tapudaki paylara göre dağıtılması doğru değildir.
    Hüküm bu nedenle bozulmalıdır.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 06.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.