10. Hukuk Dairesi 2016/10810 E. , 2016/10775 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava, rücûan tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) 09.09.2011 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucu sürekli işgöremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelir ve yapılan yardımlardan oluşan kurum zararının tazmini istemiyle açılan davada işverenin %90 kusuruna göre davanın kabulüne karar verilmiştir.
Ceza dosyasında ise, sanık Muharrem Günaydın"ın cezalandırılmasına karar verilmiş olup, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 74. (818 sayılı Borçlar Kanunu 53.) maddesi hükmü gereğince, hukuk hakimi kesinleşen ceza mahkemesi kararındaki maddi olgu ile bağlıdır. Ceza mahkemesi kendine has usuli olanakları nedeniyle hükme esas aldığı maddi olayların varlığını saptamada daha geniş yetkilere sahiptir. Bu nedenle, hukuk hâkiminin, ceza hakiminin fiilin hukuka aykırılığını ve illiyet bağı saptayan maddi vakıa konusundaki kabulü ve ceza mahkemesinin kabul ettiği olayın gerçekleşme şekli diğer bir deyişle maddi vakıanın kabulü konusunda kesinleşmiş olan bir mahkumiyet veya maddi vakıa tespiti yapan beraat hükmüyle bağlı olacağı hem ilmi (Prof Dr. Kemal Gözler, “Res Judicata’nın Türkçesi Üzerine”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 56, Sayı 2, 2007, s.45-61 ) hem de kökleşmiş kazai içtihatlarla benimsenmiş bulunmaktadır.
Diğer taraftan, ceza davasında kusurlu bulunarak mahkum olanlara, zararlandırıcı sigorta olayının meydana gelmesinde az da olsa bir miktar kusur verilmesi zorunludur.
Bu nedenle, kusur tespitine yönelik tüm bu olgular da irdelenerek, ceza dosyası sonucuna göre, soyut ifadelere dayanmayan, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığı ve dayanağı mevzuat hükümleri ayrıntılarıyla irdelenerek, mevcut çelişkiyi giderecek şekilde, iş kazasının olduğu meslek kolu ile iş ve işçi güvenliği konusunda uzman bilirkişi kurulundan alınacak kusur raporu ile sonuca gidilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması isabetsizdir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki ilkeler gözetilmeksizin eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
2-) Öte yandan, eldeki davada sigortalıya % 31 sürekli işgöremezlik oranına göre bağlanan gelirin peşin sermaye değeri üzerinden rücu alacağı belirlenmişse de, ...... .... İş Mahkemesinin ....... esas sayılı dosyasında Adli Tıp Genel Kurulu"ndan alınan rapora göre sigortalının meslekte kazanma gücü kayıp oranının % 12,2 olduğunun tespiti karşısında, öncelikle Kurumdan sorularak işgöremezlik derecesindeki değişikliğin ilk peşin sermaye değerine etkisi, kurumca bu doğrultuda işlem tesis edilip edilmediği belirlenmeli, sonucuna göre de rücu alacağına etkisi irdelenmelidir.
O hâlde, taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 28.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.