16. Hukuk Dairesi 2015/7612 E. , 2015/9451 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KULLANIM KADASTROSU
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kullanım kadastrosu sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 503 parsel sayılı 16.643,58 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadastro tutanağının beyanlar hanesine, 6831 sayılı Yasa"nın 2/B maddesi uyarınca orman sınırları dışına çıkarıldığı ve ... oğlu ..."ın fiili kullanımında bulunduğu şerhi yazılarak tarla vasfıyla ... adına tespit edilmiştir. Davacılar ..., ..., ... ve ..., taşınmazın müşterek muris tarafından satın alındığı ve müşterek murisin tüm mirasçılarının hak sahibi olduğu iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece, taraf teşkiline ilişkin usule yönelik bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın 2/B kullanıcı tespitinin iptaline, taşınmazın, davalının 4/8, davacıların ayrı ayrı 1/8 pay oranı ile kullanımlarında olduğunun beyanlar hanesine şerhine ve tarla niteliği ile ... adına tespitine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından vekalet ücreti yönünden, davalı ... tarafından ise esasa ilişkin olarak temyiz edilmiştir.
Dava, 3402 sayılı Kadastro Kanunu"na 5831 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile eklenen Ek Madde 4 uyarınca yapılan kadastro çalışması sonucunda düzenlenen kadastro tutanağının beyanlar hanesindeki kullanım şerhinin düzeltilmesine yöneliktir. Sözü edilen Yasa maddesinde, ... adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığının kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmesi gereğine değinilmiştir. Somut olayda davacı taraf, çekişmeli taşınmazın kendi müşterek murislerince 1944 tarihinde noterde düzenlenen senetle satın alındığını iddia ederek, doğrudan bu senede değer verilmek suretiyle, kullanımlarının olmadığı taşınmaz hakkında adlarına zilyetlik şerhi verilmesini istemiştir. Mahkemece davacı tarafın iddiaları doğrultusunda yazılı şekilde karar verilmişse de varılan sonuç, dosya kapsamı ile yukarıda açıklanan yasal düzenlemeye uygun düşmemektedir. Davacı tarafın dayanağı olan ve davalı şahıs tarafından da inkar edilmeyen 1944 tarihli senette çekişmeli taşınmazı devir alan kişiler, davacıların murisi ... ile davalı ..."ın babası ..."tır. Bu kişiler aynı zamanda kardeş olup, dosya kapsamındaki deliller itibariyle dava konusu taşınmaz, satın alındığı 1944 yılından sonra tarafların murisleri olan iki kardeş tarafından bir süre birlikte kullanılmış, daha sonra 1974 yılında, davacıların murisi kendi isteği ile şehir merkezine göç etmiş, bu tarihten sonra ne murislerinin ne de davacıların taşınmazda herhangi bir kullanımları olmamıştır. Belirtilen tarihten itibaren çekişmeli taşınmaz sürekli davalı tarafça kullanılmış olup, kullanıma ilişkin bu husus, davacı tarafın da kabulündedir. Mahkemece, çekişmeli taşınmazın tarafların ortak murisinden intikal etmemiş olması nedeniyle aralarındaki ilişkinin müşterek mülkiyet hükümlerine tabi olduğu hususu ve taşınmazın kullanımına ilişkin yukarıda açıklanan durum göz önünde bulundurularak davanın reddine ve taşınmazın tespit gibi tesciline karar vermek gerekirken, dosya kapsamı ile yasal düzenlemelere uygun düşmeyecek biçimde yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı ..."ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edene iadesine, 30.06.2015 gününde oybirlğiyle karar verildi.