Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/19580 Esas 2016/8797 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/19580
Karar No: 2016/8797
Karar Tarihi: 25.05.2016

Hırsızlık - konut dokunulmazlığını bozma - mala zarar verme - Yargıtay 22. Ceza Dairesi 2015/19580 Esas 2016/8797 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma ve mala zarar verme suçlarından mahkumiyet verilen bir suça sürüklenen çocuğun temyiz istemini incelemiştir. Çocuğun mala zarar verme suçlarından doğrudan hükmolunan adli para cezasının temyizi mümkün olmadığına karar verilmiştir. Ancak çocuğun hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlerine yönelik temyiz itirazı yerinde bulunmuş ve mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, çocuğun savunma hakkının kısıtlandığı ve yüz yüze yargılama ilkesinin ihlal edildiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak; 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. madde, 5271 sayılı CMK'nın 193, 196, 180 ve 204. maddeleri belirtilmiştir.
22. Ceza Dairesi         2015/19580 E.  ,  2016/8797 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığını bozma, mala zarar verme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    I-Suça sürüklenen çocuk hakkında mala zarar verme suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesinde;
    Mala zarar verme suçundan doğrudan hükmolunan adli para cezalarının miktar ve türüne göre; 14.04.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6217 sayılı Yasanın 26. maddesi ile 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkındaki Kanuna eklenen geçici 2. maddesi gereğince doğrudan hükmolunan 3000 TL dahil adli para cezasına mahkumiyet hükümlerinin temyizi mümkün olmadığından, suça sürüklenen çocuk ..."ın temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-Suça sürüklenen çocuk hakkında hırsızlık ve konut dokunulmazlığını bozma suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyiz isteminin incelenmesine gelince;
    Duruşmalardan bağışık tutulma talebi bulunmayan ve hüküm tarihinde ... 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda başka suçlardan hükümlü olduğu anlaşılan suça sürüklenen çocuğun, hükmün esasını oluşturan kısa kararın açıklandığı 06/05/2014 tarihli son oturumda hazır bulundurulmadan SEGBİS aracılığı ile savunması alınıp hükümlülüğüne karar verilmek suretiyle, 5271 sayılı CMK"nın 193 ve 196. maddelerine aykırı davranılarak savunma hakkının kısıtlanması,
    Bozmayı gerektirmiş, suça sürüklenen çocuk ..."ın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, diğer yönleri incelenmeyen hükümlerin bu sebepten dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 25/05/2016 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    KARŞI OY

    Bilindiği üzere 5271 SY CMK 193. mad. Kanunun saydığı istisnalar haricinde yüz yüzelik ilkesini kabul etmiştir. Yani istisnalar haricinde sanık olmadan duruşma yapılamayacağı düzenlenmiştir. İstisnalar ise 193/2, 194, 195, 196 200 ve 204. maddelerinde düzenlenmiştir.
    CMK 196. maddesinde yüz yüzelik ilkesinin ceza sınırı itibariyle getirilen en ciddi hali düzenlenmiştir. Buna göre kural olarak talimatla ifade alınamaz. Alt sınırı 5 yılın altında olan suçlar için ise talimat yazılabilir.
    Yani CMK 196/2 maddesinde yüz yüzelik ilkesine kapsamlı bir istisna getirmiştir.
    Aynı şekilde 1. fıkrada daha önce ifadesi alınmış olan sanığın istemesi halinde duruşmalara katılmayabileceği hususu düzenlenmiştir.
    Ana kurala istisna getiren CMK 196/1-2. maddelerinden sonra aynı maddede "... Yukarıdaki fıkralar içeriğine göre sanığın aynı anda görüntülü ve sesli iletişim tekniğinin kullanılması suretiyle sorgusunun yapılabilmesi olanağının varlığı halinde bu yöntem uygulanarak sorgu yapılır..." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
    Benzer düzenleme CMK 180. maddesinde de mevcuttur. Gerek CMK 180. ( Taslak da 186. madde) gerekse CMK 196 (Taslak 202. Mad. ile) düzenlenen bu hususların TBMM gerekçesinde Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesine atıfta bulunmakta " Adil yargılama " ve " sözlülük " ilkerini ön plana çıkartmaktadır.
    Gerekçesinde "... hakimlerin hükmü vermeden önce sanığı bizzat görmeleri sağlanmaya çalışılmıştır..."
    Yine aynı gerekçede mahkeme tarafından görüntülü olarak izlenip gerekli sorularında sorulabildiği... şeklinde gerekçelenderilmiştir.
    Yani gerekçe ve maddenin içeriği incelendiğinde kısaca SEGBİS olarak alınan sistemin A.İS. 6. mad. uygun olduğu görüntülü ve sesli açık ve sözlü yargılamanın gereği olduğu ve bu nedenle düzenlemeye dahil edildiği görülmektedir.
    Kısaca özetlersek açık ve yüz yüze yargılama esastır. Tek istisnası istinabe yoludur. Kanun koyucu 196/4. ve 180/son. mad. açıkca SEGBİS ile ifade alma imkanı varsa artık istinabe yapılamayacağını düzenlemiştir. Yani söz konusu düzenleme istisna olan istinabenin uygulanamayacağı hali düzenlemiştir. Yoksa aynen istinabe gibi altsınırı 5 yıl olan suçlara yönelik düzenleme içermemektedir. SEGBİS sisteminde sanık ile mahkeme canlı bağlanmakta birbirlerini rahatlıkla görmekle karşılıklı sorabilmektedirler. Mahkeme sanığı canlı gözlemlemektedir.
    Dolayısıyla yüzyüze SEGBİS ile görüşü ve savunması alınan sanığın ifadesi yeterli olduğundan bozma yönündeki çoğunluk görüşüne katılmıyorum.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.