13. Hukuk Dairesi 2012/11166 E. , 2013/7008 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Avukat ... ile davalı vekili Avukat ... gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalının borcuna karşılık toplam 979.737,00 TL bedelli muhtelif senetler aldığını,davalıya her türlü kolaylığın gösterilmesine ve zaman tanınmasına rağmen borçlarını ödemediği, sürekli olarak sözlü taahhütlerde bulunup ek süreler istediği, bu şekilde oyaladığı için senede bağlı alacaklarının tahsili için "kambiyo senetlerine mahsus takip yoluyla" takip yapma hakkını süresinde kullanamadığını, senetlerin zamanaşımına uğradığını, alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine, davalının itiraz ettiğini ileri sürerek, haksız itirazın iptaline, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesi istemiştir.
Davalı, davacının takip talepnamesinde, dava dilekçesinde sözünü ettiği senetlere dayanmadığını, icra takibine dayanak yapılmayan senetlerin itirazın iptali davasında borç sebebi olarak gösterilemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiş, % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davacının icra takibinde belgeye dayanmadığı halde, davada bonoyu ispat vasıtası olarak öne sürmesinin mümkün olmadığı, bu davranışın hakkın kötüye kullanılması anlamında olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalıya verdiği borç ödenmediği için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali istemiyle bu davayı açmıştır. Davalı, davacının takipte belgeye dayanmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalının savunması doğrultusunda hüküm kurulmuştur. Öncelikle belirtmek gerekirse, alacaklının genel haciz yoluyla ilamsız icra takibinde herhangi bir belge sunmak zorunluluğu bulunmamaktadır. İtirazın iptali davası, ispat külfeti açısından genel hükümlere göre çözümlenir. Burada alacaklı,alacağını ispat bakımından İİK.nun 68. maddesinde tahdidi olarak sayılmış belgelerle bağlı değildir. Nitekim dairemizin istikrar kazanan kararlarında "19.10.1978 gün,3974-4269, 17.4.1979 gün, 1580/2051 esas ve karar" bu yöndedir. Mahkemece değinilen bu husus üzeride gerekli araştırma yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekirken aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 990,00 TL duruşma avukatlık parasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin alınan 21,15 TL. temyiz harcının istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.