Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1953 Esas 2016/6401 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/1953
Karar No: 2016/6401
Karar Tarihi: 26.05.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/1953 Esas 2016/6401 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2016/1953 E.  ,  2016/6401 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    - K A R A R -
    Davacı vekili, müvekkiline ait ... plakalı otomobilin davalı ... şirketine kasko sigortası ile sigortalı olup 27.11.2013 tarihinde maddi hasarlı trafik kazasına karışarak ciddi derecede hasarlandığını, yaptırılan tespit sonrası belirlenen zararın tazmini için davalı hakkında icra takibi yapıldığını ve davalının haksız itirazı nedeniyle takibin durdurulduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, sigortalı aracın 27.11.2013 tarihinde park halinde bulunan araca ve demir dubalara çarpması sonucu hasar meydana geldiğini, yapılan araştırmalar sonucunda sürücü olduğu iddia edilen kişinin gerçek sürücü olmadığı hususunun ortaya çıktığını, trafik kaza tespit tutanağında şoförün olay yerinden ayrıldığının belirlendiğini, Kasko Sigortası Genel Şartlarına göre zorunlu haller dışında sürücünün kimliğinin tespit edilmesini engellemek amacıyla kaza yerinden ayrılması halinin teminat dışı bırakıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece, davanın reddine,
    karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dava taraflar arasındaki kasko sözleşmesine dayalı olarak talep edilen tazminata yönelik başlatılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir.
    28.11.2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun"un kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun"un “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici

    işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
    6502 sayılı TKHK"nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun"un 83. maddesinde de taraflardan birinin tükecinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun"un görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.
    Görev, kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınmalıdır. Dava, 6502 sayılı Yasa yürürlüğe girdikten sonra açılmış olup yasanın 3/1-1. maddesi hükümlerine göre uyuşmazlığın çözüm yeri tüketici mahkemesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesi gerekirken işin esasına girilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    2-Bozma sebep ve şekline göre davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada gerek görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 26.05.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.