10. Hukuk Dairesi 2016/13106 E. , 2016/12627 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, aylıkların geç ödenmesi nedeniyle işleyen faiz alacağının tahsilini stemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyulduktan sonra davacının ihtirazi kaydının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı mirasçıları avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 01.03.2006 tarihli ve 2005/10–755 Esas, 2006/32 Karar sayılı ilamında ayrıntıları açıklandığı üzere; bir borç ilişkisi, asıl hakla birlikte bazı fer’i hakları da içerir. Borç ilişkisinin içerdiği asıl hak, alacak hakkı; fer’i haklar ise, cezai şart, faiz, kefalet, rehin, hapis hakkı gibi haklardır.
Borcu sona erdiren en önemli neden, tarafların kendilerine yüklenen edimleri ifa etmeleridir. Genel olarak ifa, borçlanılmış edimin yerine getirilmesi suretiyle alacaklının tatmin edilerek borcun sona erdirilmesidir. Kural, asıl borç sona erdiğinde, bu borca bağlı fer’i borçların da sona ereceğidir. Bu sonuç, ek bir işleme gerek olmaksızın kendiliğinden gerçekleşir.
Ancak evvelce işleyen faizleri talep hakkının saklı tutulması (ihtirazi kayıt) veya saklı tutulduğunun hal ve koşullardan çıkartılması kaydıyla, ödenmemiş faizlerin istenebilme hakkı ortadan kalkmamakta, asıl borç ifa veya sair bir suretle son bulmuş olsa bile, borcun fer’isi olan faiz varlığını sürdürmekte ve alacaklı bunları talep edebilme hakkını yitirmemektedir.
Eldeki davada ise, 28.12.2010 tarihinde davalı kurumca kesinleşmiş karara binaen yapılan 23.302,26 TL’lik ödeme bakımından dava veya en geç ödeme esnasında ihtirazi kaydının bulunmadığı anlaşılan davacı hakkında Kurumca
24.12.2013 tarihinde aylıkların hesaplanması aşamasında yapılan yanlışlık nedeniyle gönderilen 15.361,87 TL’lik ek ödeme bakımından, davanın açılış tarihinin 15.08.2011 olduğu da dikkate alınarak, dava açılması ile ileri sürülen ihtirazi kaydın varlığı ile sonradan ödenen tutarlar bakımından davacı hakkında kesilen maluliyet aylığı nedeniyle hakediş tarihlerinden itibaren faiz alacağının hesaplattırılması suretiyle sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacılar avukatının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan ..."e iadesine, 18.10.2016 gününde oybirliği ile karar verildi.