(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/4596 E. , 2020/8457 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
1-Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 15.11.2016 tarih 2016/14-335 Esas 2016/419 Karar sayılı kararı ile de belirtildiği üzere; 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 170/1. maddesi uyarınca ceza davası, kural olarak Cumhuriyet savcısı tarafından düzenlenecek bir iddianame ile açılır. Belirtilen kanunun 170. maddesinin 4. fıkrasında da; “iddianamede, yüklenen suçu oluşturan olaylar, mevcut delillerle ilişkilendirilerek açıklanır” düzenlemesine yer verilmiştir. 5271 sayılı CMK’nun 225. maddesi uyarınca da; “Hüküm, ancak iddianamede unsurları gösterilen suça ilişkin fiil ve faili hakkında verilir. Mahkeme, fiilin nitelendirilmesinde iddia ve savunmalarla bağlı değildir”. Bu düzenleme gereğince hangi fail ve fiili hakkında dava açılmış ise, ancak o fail ve fiili hakkında yargılama yapılarak hüküm verilebilir. Anılan kanuni düzenlemelere göre, iddianamede açıklanan ve suç oluşturduğu iddia olunan eylemin dışına çıkılması, dolayısıyla davaya konu edilmeyen fiil veya olaydan dolayı yargılama yapılması ve açılmayan davadan hüküm kurulması kanuna açıkça aykırılık oluşturacağından;
Katılan sanık ... hakkında hakaret, diğer katılan sanık ... hakkında ise hırsızlık ve hakaret suçlarından düzenlenen iddianamenin anlatım kısmında, katılan sanıklar karıştırılarak, katılan sanık ...’ın gerçekleştirdiği iddia olunan hırsızlık ve hakaret suçlarına konu eylemlerinin ..., keza katılan sanık ...’ün davaya konu eylemlerinin ise katılan sanık ... tarafından gerçekleştirildiğinin kabul edildiği, bu itibarla, 5271 sayılı CMK"nın 170. maddesine uygun olarak açılmış bir dava bulunmadığının ve yargılamanın anlaşılması karşısında; Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulup iddianame düzenlenerek yeni bir dava açılmasının sağlanması, akabinde dosyalar birleştirilerek yargılamaya devam edilmesi gerekirken hükmün konusunun iddianamede gösterilen eylemle sınırlı olduğu gözetilmeden dava konusu dışına çıkılarak 5271 sayılı CMK"nın 225/1. maddesine aykırı davranılması,
2-Sanığın yazdığı temyiz dilekçe ekinde fotokopisini sunduğu GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Baştabipliğince düzenlenen 29/04/2015 tarihli sağlık raporunda sanığın “uyum bozukluğu” olduğunun ve “askerliğe elverişli olmadığının” belirtilmesi karşısında, sanığın işlediği suçlar bakımından, 5237 sayılı TCK"nın 32. maddesi gereğince suçu işlediği tarihte akıl hastalığı veya zayıflığı nedeniyle eylemin hukuksal anlam ve sonuçlarını algılama ve davranışlarını yönlendirme yeteneğini tamamen kaldıracak veya önemli ölçüde azaltacak şekilde akıl hastalığının ve ceza ehliyetinin bulunup bulunmadığına dair rapor alınmasında zorunluluk bulunması,
Kabule göre de,
3-Sanık ...’ın, kendisinde olduğunu kabul edip, dedesine ait evdeki kullanılmayan dolapta sakladığı suça konu kurusıkı tabancayı kolluk kuvvetlerine teslim ettiği, müştekiye ait çalınan diğer eşyaları almadığını beyan ettiği, müştekinin kısmi ödeme nedeniyle sanık hakkında etkin pişmanlık hükümlerinin uygulanmasına rıza gösterdiğinin, anlaşılması karşısında, sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 168/ 1’nci maddesinde tanımlanan etkin pişmanlık hükümleri uyarınca cezasından indirim yapılması gerektiği halde, eksik incelemeyle karar verilerek fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, katılan sanık ...’ın temyiz itirazı bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, 01.10.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yz. İşl. Md. Y.
SG