17. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/14767 Karar No: 2016/7294 Karar Tarihi: 14.06.2016
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/14767 Esas 2016/7294 Karar Sayılı İlamı
17. Hukuk Dairesi 2014/14767 E. , 2016/7294 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün duruşmalı olarak temyizen tetkiki davalı ... vekilince istenmiş olmakla duruşma için tayin edilen 14.06.2016 Salı günü davalı ... vekili Av. ... geldi. Davacı ve davalı ...tarafından gelen olmadı. Temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davalı ... vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalıların maliki ve trafik sigortacısı oldukları yolcu minibüsüne bindiğini, araçtan indikten sonra araç sürücüsünün kontrolsüz geri manevrası nedeniyle müvekkilinin aracın altında kalarak yaralandığını belirterek 10.000 TL maddi tazminatın davalılardan, 50.000 TL manevi tazminatın davalı ..."dan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 08.04.2014 tarihli celsede maddi tazminat taleplerinden feragat ettiklerini bildirmiştir. Davalı ... vekili, müvekkilinin olaydaki kusurunun büyük olmadığını savunmuş, davalı ... şirketi vekili ise davanın davacı tarafça ispat edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre; davanın kısmen kabulü ile 40.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı ..."dan tahsiline, maddi tazminat talebinin ise vaki feragat nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Borçlar Kanunu’nun 56.maddesi hükmüne göre hakimin özel halleri göz önüne alarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği para tutarı adalete uygun olmalıdır. Bu para tutarı asıl olarak ne tazminat ne de bir cezadır. Amacı zarara uğrayanda bir huzur duygusu doğurmak ve ruhi ızdırabını dindirmek olması nedeniyle tazminata benzer bir fonksiyonu vardır. O halde tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. Dava konusu olayda, davacının vücudunda kemik kırıkları oluştuğu anlaşılmakta olup, maluliyetine sebep olacak düzeyde yaralanmasının olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Oysa ki; manevi tazminatın miktarının tayininde davacının yaralanmasının boyut ve mahiyeti büyük önem arzetmekte olup, davacının iyileşme süresi, yaralanmasının sürekli iş göremezliğe sebep olup olmadığı, oldu ise süresi konularında rapor aldırılmaksızın manevi tazminat takdiri yanlış olup, bozmayı gerektirmiştir. Anılan nedenle davalı ... vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazı şimdilik incelenmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kapsam ve nedenine göre davalı ... vekilinin manevi tazminat miktarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 1.350,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak duruşmada vekille temsil olunan davalı ..."a verilmesine, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 14/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.