Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/16525 Esas 2016/4062 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/16525
Karar No: 2016/4062
Karar Tarihi: 02.03.2016

Tehdit - hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/16525 Esas 2016/4062 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi         2015/16525 E.  ,  2016/4062 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Tehdit, hakaret
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
A- Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Doğrudan TCK"nın 125/3-a maddesi gereğince hüküm kurulması gerekirken, öncelikle aynı Kanunun 125/1. maddesi uyarınca ceza tayin edilerek kademeli ceza uygulanmış ise de, bu hususun sonuca etkili olmadığı ve bozmayı gerektirmediği,
Ancak;
a- TCK"nın 62. maddesi uyarınca 1/6 oranında indirim yapıldıktan sonra belirlenen hapis cezasının 11ay 20 gün yerine, 1 yıl 1 ay 10 gün olarak belirlenmesi suretiyle sanığa fazla ceza verilmesi,
b- Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Bozmayı gerektirdiği, sanık ..."un ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmüş olmakla HÜKMÜN BOZULMASINA, ancak bu hususlar yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte yanılgı olduğundan, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi delaletiyle 1412 sayılı Kanunun 322. maddesi uyarınca,
1-Hükümdeki 53. maddenin uygulanmasına ilişkin kısımda yer alan "b" ibaresinin çıkartılması,
2-Uygulamaya göre sonuç hapis cezasının " 11 Ay 20 GÜN"e" indirilmesi biçiminde tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2-Tehdit suçundan kurulan hükmün temyizine gelince,
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir. Ancak,
a-Sanığın, rahatsızlanması sebebiyle hastaneye getirdiği çocuğunun, daha acil vakaların getirilmesi sebebiyle, zamanında tedavisinin yapılmadığını öne sürerek, katılan doktora "benim çocuğumu rehin mi aldınız, ben senin gibi yapanı daha önce buradan sürdürdüm, seni de sürdürürüm" biçiminde sözler söylediğinin anlaşılması karşısında, sanığın katılan doktorun görev yerini değiştirme konusunda herhangi bir yetki ve gücü bulunmayıp, “sürdürürüm” biçimindeki ifadenin tartışmanın bütünü ve söylendiği bağlam içinde değerlendirildiğinde tehdit niteliğinde olmadığı ve suç oluşturmadığı gözetilmeden, yasal olmayan gerekçe ile mahkumiyet kararı verilmesi,
b-Kabule göre de;Anayasa Mahkemesi’nin hükümden sonra 24/11/2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 08/10/2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararı ile TCK’nın 53. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendine yönelik olarak vermiş olduğu iptal kararlarının uygulanması zorunluluğu,
Kanuna aykırı ve sanık ..."un temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme uygun olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 02/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.









Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.