13. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/23485 Karar No: 2014/29319 Karar Tarihi: 25.09.2014
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2014/23485 Esas 2014/29319 Karar Sayılı İlamı
13. Hukuk Dairesi 2014/23485 E. , 2014/29319 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
K A R A R
Davacı, avukat olduğunu, davalı şirket vekili olarak ... Asliye Ticaret Mahkemesinde dava takip edip sonuçlandırdığını ve ilamı icraya koyduğunu, ancak kendisine vekalet ücreti ödenmediğini, bunun üzerine vekalet ücreti alacağının tahsili için başlattığı icra takibine davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, davalının icra takibine vaki itirazının iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. İcra ve İflas Kanunu’nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması yasal koşullardandır. Borçlunun itirazının kötüniyetli olması ise yasal koşul değildir. İcra inkar tazminatı, aleyhindeki icra takibine itiraz eden ve işin çabuk bitirilmesine engel olan borçluya karşı konulmuş bir yaptırımdır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Öte yandan, alacağın muhakkak bir belgeye bağlı olması da şart değildir. Açıklanan yasal kuralların ışığında takip konusu alacak değerlendirildiğinde, davalı borçlu tarafından itiraz edilip mahkemece kabul edilen asıl alacak miktarı olan 19.050,00 TL üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekir. Mahkemece yanlış değerlendirme sonucu bu istemin reddedilmiş olması bozma nedenidir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK. nun 438/7. maddesi gereğidir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın “Hüküm” başlıklı bölümünün 3. bendinde bulunan “Davacı tarafın icra inkar tazminatı isteğinin reddine” sözlerinin karar metninden çıkarılarak yerine “hükmedilen 19.050,00 TL asıl alacağın %20’si oranında hesaplanan 3.810 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine” söz ve rakamlarının yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ bu şekliyle ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 140,01 TL. kalan harcın temyiz edenden alınmasına, 25.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.