2. Ceza Dairesi Esas No: 2010/5982 Karar No: 2012/3698 Karar Tarihi: 21.02.2012
Hakaret - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2010/5982 Esas 2012/3698 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Bozdoğan Sulh Ceza Mahkemesi'nde görülen bir hakaret davasında, sanığın, katılanın aleyhine tanıklık yapması nedeniyle hakaret suçu işlediği belirtilerek, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1-3. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiği vurgulanmıştır. Ancak, dosya içeriğine göre sanığın suçunu kamuya açık şekilde işlediği gerekçesiyle, suçun tanıkların duyabileceği şekilde işlendiği belirtilerek, sanığa TCK'nın 125. maddesinin 4. fıkrasının uygulanması gerektiği ifade edilmiştir. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilirken, zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı ve tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararının da belirlenemediği ve sanığın sabıkasının bulunmadığı göz önünde bulundurulmadığından, yeniden suç işlemeyeceği kanaatine varılması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda, suçun işlenmesine ilişkin kanun maddesi 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 125/1-3. maddesi olarak belirtilmiştir. Ayrıca, TCK'nın 125. maddesinin 4. fıkrası ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesinin
2. Ceza Dairesi 2010/5982 E. , 2012/3698 K.
"İçtihat Metni"
Tebliğname No : 4 - 2008/31612 MAHKEMESİ : Bozdoğan Sulh Ceza Mahkemesi TARİHİ : 27/09/2007 NUMARASI : 2007/107 (E) ve 2007/201 (K) SUÇ : Hakaret
Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Sanığın, katılanın bir davada aleyhine tanıklık yapması nedeniyle atılı hakaret suçunu işlediğinin iddia ve kabul edilmesi karşısında; kamu görevlisine hakaret suçundan 5237 sayılı TCK" nun 125/1-3. maddesi uyarınca cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi karşı temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1- Katılan ve tanıkların, olayın Amasya köyünde minibüs sırasını belirlemek için toplandıkları sırada meydana geldiğini belirtmeleri karşısında; toplandıkları yerin niteliği kendilerinden sorularak sonucuna göre, aleniyetin ne şekilde oluştuğu denetime olanak verecek biçimde açıklanıp tartışılmadan, atılı suçun tanıkların duyabileceği şekilde işlendiği gerekçesiyle, sanık hakkında yazılı şekilde TCK" nın 125. maddesinin 4. fıkrasının uygulanması, 2- Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 03.02.2009 tarih ve 2008/ 11-250 2009/13 sayılı kararında da kabul edildiği gibi, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinde nazara alınacak zararın maddi zarar olduğu, manevi zararı kapsamadığı, olayda katılanın tazminat istemi bulunmadığı gibi dosyaya yansıyan maddi bir zararının da belirlenemediği ve sanığın sabıkasının da bulunmadığı gözetilerek; 5271 sayılı CMK’ nın 231. maddesinin 6. fıkrasının ( b ) bendi uyarınca, kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işleyip işlemeyeceği hususunda oluşacak kanaate göre hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılamayacağına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden; “ ...sanığın uzlaşmak istemediği gibi katılanın maddi ve manevi zararını da gidermek istemediği...” şeklinde, yasal olmayan, yetersiz gerekçeyle sanık hakkında aynı kanunun 231/5. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 21.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.