Hırsızlık - banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5229 Esas 2015/1999 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/5229
Karar No: 2015/1999
Karar Tarihi: 06.05.2015

Hırsızlık - banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2015/5229 Esas 2015/1999 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yargılanan kişi hırsızlık ve kredi kartı kötüye kullanma suçlarından mahkum olmuştur. Müşteki hesabından iki kez 300 ve 500 dolar para çekildiğini beyan etmiştir. Kararda, TCK'nın 43. maddesinin uygulanması gerektiği ancak bunun gözetilmediği belirtilmiştir. Sanığın suçlarının kanıtlarına ve hakim kararına dayanarak kabul edilmesinde bir hukuki yanlışlık olmadığı ifade edilmiştir. Ancak cezanın infazı tamamlanana kadar bazı haklardan yoksun bırakılması gerektiği gözetilmediği için karar bozulmuştur.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 43. maddesi, Banka veya Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçunu tanımlamaktadır.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/1. maddesi, Mahkumiyet hallerinde hüküm ve sonuçlarını düzenlemektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/2. maddesi, Cezanın tamamlanması sonrasında haklardan yeniden yararlanılması hakkında bilgi vermektedir.
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53/3. maddesi, belirli yasa maddeleri uyarınca hapis cezası alan kişilerin velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerinden yoksun bırakılabileceğini düzenlemektedir.
17. Ceza Dairesi         2015/5229 E.  ,  2015/1999 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, banka veya kredi kartlarının kötüye kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Müştekinin kollukta alınan beyanında, hesabından 300 ve 500 Dolar olmak üzere iki kere para çekildiğini beyan ettiğinin anlaşılması karşısında, banka veya kredi kartının kötüye kullanılması suçundan kurulan hükümde, 5237 sayılı TCK"nın 43. maddesiyle uygulama yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre; suçların sanık tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, diğer temyiz nedenleri yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    Kasten işlemiş olduğu suçlardan, hapis cezasıyla mahkumiyetlerinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bendinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nın temyiz nedeni bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin açıklanan nedenle tebliğnameye aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi aracılığıyla CMUK’nun 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak hüküm fıkrasından 5237 sayılı TCK’nın 53/1. maddesinin uygulanmasına ilişkin bölümler çıkarılarak yerlerine, “Kasten işlemiş olduğu suçtan hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak sanığın, 5237 sayılı TCK’nın 53/1.maddesinin “a, b, c, d, e” bentlerinde yazılı haklardan aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezanın infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına” tümcesinin eklenmesi suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.