Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/3947 Esas 2020/5727 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Ceza Dairesi
Esas No: 2020/3947
Karar No: 2020/5727
Karar Tarihi: 17.06.2020

Muhafaza görevini kötüye kullanma - Yargıtay 17. Ceza Dairesi 2020/3947 Esas 2020/5727 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Yerel mahkeme, sanığın muhafaza görevini kötüye kullandığı suçundan mahkumiyetine karar verdi. Ancak temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay, hükmün süresinde satış istenip istenmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, eksik kovuşturma ve fazla ceza tayini sebebiyle kararı bozdu. Kararda, İcra İflas Kanunu'nun 106 ve 110. maddeleri gereği hacizli menkul malların satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı belirtildi. Ayrıca, sanığın savunması araştırılarak mahcuzlar üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığı belirlenmeden karar verildiğine dikkat çekildi. Kararda, sanığın aynı zamanda hacizli eşyaların sahibi olduğu ve bu sebeple TCK'nun 289/1-son maddesinin uygulanması gerektiği belirtildi. Hapis cezası alt sınırdan tayin edilmesine rağmen adli para cezasının asgari haddan uzaklaşılarak belirlendiği ve bu sebeple fazla ceza tayini yapıldığı belirtilerek kararın bozulmasına karar verildi.
İcra İflas Kanunu'nun 106 ve 110. maddeleri, hacizli menkul malların satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaks
17. Ceza Dairesi         2020/3947 E.  ,  2020/5727 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Muhafaza görevini kötüye kullanma
    HÜKÜM : Mahkumiyet


    Yerel mahkemece sanık hakkında muhafaza görevini kötüye kullanma suçundan verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    1-24.09.2014 tarihinde hacizli malların muhafazası için borçlunun adresine gidildiğinde, 06.03.2014 tarihinde haczedilerek yediemin sıfatıyla sanığa teslim edilen malların yerinde bulunmadığı tespit edilmiş ise de; olay tarihinde yürürlükte bulunan İcra İflas Kanunu"nun 106 ve 110. maddeleri gereği hacizli menkul malların haciz tarihinden itibaren 6 aylık süre içerisinde satışının istenmemesi halinde haczin başka bir işleme gerek kalmaksızın kalkacağı ve bu nedenle muhafaza görevini kötüye kullanma suçunun hukuka aykırılık öğesinin oluşmayacağı dikkate alınarak, süresinde satış istenip istenmediğinin belirlenmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiği gözetilmeden eksik kovuşturma ile mahkumiyet kararı verilmesi,
    Kabul ve uygulamaya göre de;
    2-Sanığın savunmasında, mahcuzların kendisine teslim edildikten sonra adresini değiştirdiğini ve mahcuzların halen yeni taşındığı evde olduğunu bildirmiş olması karşısında, sanığın savunması araştırılarak mahcuzlar üzerinde teslim amacı dışında tasarrufta bulunup bulunmadığı belirlendikten sonra sonucuna göre hukuki durumunun tespiti gerekirken eksik kovuşturma ile hüküm kurulması,
    3-Sanığın aynı zamanda hacizli eşyaların sahibi olması nedeniyle 5237 sayılı TCK’nun 289/1-son maddesi uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
    4-Hapis cezası alt sınırdan tayin edildiği halde, hapis cezası yanında hükmolunan adli para cezasının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle sanık hakkında fazla ceza tayini,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nın temyiz nedeni bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 17/06/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.





    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.