14. Hukuk Dairesi 2020/1558 E. , 2020/3932 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 03.09.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.11.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.
Davacı vekili; 34, 328, 734, 888, 917, 1055, 1412, 1413, 1416, 1417, 1424, 1560, 165, 171, 1706, 1722, 1887, 1895, 2431, 2296, 2372, 2819, 3182, 3189, 3190 ve ... ilçesi, Merkez Mahallesi, 32 ada 28 parsel sayılı taşınmazlarda tarafların malik olduklarını, dava konusu taşınmazların rıza-i taksiminde anlaşma sağlanamadığını, bu nedenle dava konusu taşınmazlardaki ortaklığın satış yoluyla giderilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Bir kısım davalılar muhdesat iddiasında bulunmuştur.
Mahkemece davanın kabulü ile; 34, 328, 734, 888, 917, 1055, 1412, 1413, 1416, 1417, 1424, 1560, 165, 171, 1706, 1722, 1887, 1895, 2431, 2296, 2372, 2819, 3182, 3189, 3190 ve 32 ada 28 parsel sayılı taşınmazlarda ortaklığın satış suretiyle giderilmesine, üzerinde muhdesat olan dava konusu 1412, 1413, 1416, 1417 ve 3190 parsel sayılı taşınmazların 26/04/2013 ve 02/08/2013 tarihli İnşaat Bilirkişisi raporlarında belirtilen oranda muhdesat bedelinin muhdesat sahiplerine ayrı ayrı ödenmesine, karar verilmiştir.
Hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.
Paydaşlığın (Ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.
Paydaşlığın (Ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (Muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (Ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (Ortaklara) dağıtılır.
Bütünleyici parçanın (Muhdesat) arzın paydaşlarına (Ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.
Somut olayda; dava konusu taşınmazların imar uygulaması sonucu başka parsel numaralarını aldığı Dairemizce getirtilen tapu kayıtlarından anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece taşınmazların yeni ada ve parsel numaraları üzerinden hüküm kurulması gerekirken kapalı kayıt hakkında infazı mümkün olmayacak şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
Ayrıca mahkemece, Dairemizin yukarıda açıklanan ilkeleri doğrultusunda dava konusu muhdesat iddası olan taşınmazlarda paydaş olmayan kişilere satış bedelinden pay verilmeden hesaplama yapılarak, hüküm sonucunda taşınmazın bulunan toplam değerinin ne kadarının arza, ne kadarının muhdesata isabet ettiği infaza elverişli, açık bir şekilde yüzdelik oran kurulmak suretiyle belirlenmesi ve satış bedelinin bölüştürülmesinin de bu oranlar esas alınarak yapılması gerekirken bilirkişi raporuna atıf yapılarak hüküm kurulması ve davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerin payları oranında taraflardan tahsili ile davalılara verilmesine karar verilmemiş olması doğru görülmemiş, bu sebeplerle hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 23.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.