13. Hukuk Dairesi 2016/25848 E. , 2019/5103 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı; davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, ... taksitlerinin gecikmelerle birlikte toplam 14.862,88 TL’lik kısmını ödediğini, davalı banka tarafından gönderilen ihtarnamede borç bakiyesinin 6.506,85 TL olarak bildirildiğini, daha sonra davalının ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/787 esas sayılı ile 3.582,10 TL alacak üzerinden takip başlattığını, takip sonrasında bakiye borç 6.506,85 TL olmasına rağmen icra dosyasına toplam 8.570,00 TL ödemede bulunduğunu, fazladan yaptığı 2.064,00 TL ödeme ile birlikte ... korcunun tamamını ödediğini, buna rağmen davalı bankanın ... 1. İcra Müdürlüğünün 2013/1886 sayılı dosyası ile aleyhine yeni bir takip başlattığını, itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının tamamını ödediği ... borcunu ikinci kez tahsil etmeye çalıştığını ileri sürerek, davalıya borçlu olmadığının tespitine ve davalı aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir. "
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, işin esasına girilerek genel mahkeme sıfatı ile davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı yasanın 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Bir hukuki işlemin sadece 6502 sayılı yasada düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Somut olayda taraflar arasındaki uyuşmazlık tüketici ... sözleşmesinden kaynaklanmakta olup, davacı tüketici konumundadır. Bu halde uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Mahkemenin görevi hususu kamu düzenine ilişkin olup, bunun mahkemece resen nazara alınması gerekir. O halde mahkemece, müstakil Tüketici Mahkemesi var ise davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan görevsizlik kararı verilmesi, müstakil Tüketici Mahkemesi yok ise ara kararı ile uyuşmazlığa Tüketici Mahkemesi sıfatı ile bakılmasına karar verilmek suretiyle uyuşmazlığın çözülmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın Asliye Hukuk Mahkemesi olarak görülmüş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre kararı temyiz eden davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda bir nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
.......