15. Ceza Dairesi 2016/255 E. , 2017/6757 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Resmi belgede sahtecilik, nitelikli dolandırıcılık
HÜKÜM : 1-TCK"nın 204/1, 43/1, 62, 53/1 maddeleri gereğince mahkumiyet
2-TCK"nın 158/1-e, 62, 52/2, 52/4, 53/1. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarından sanığın mahkumiyetine ilişkin hükümler, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
.../.... köyü çiftçilerinden olan sanığın, adına kayıtlı 2925 parsel no"lu taşınmaz dışında sahte hazırlanmış iğfal kabiliyetini haiz 32 adet tapu senedi fotokopilerini de sunarak 2007 tarımsal faaliyet yılı için İlçe Tarım Müdürlüğü"ne müracaat ederek mazot, kimyevi gübre, kuraklık, doğrudan gelir desteği adları altında toplam 3.999,43 YTL haksız kazanç sağlaması eyleminin “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” suçlarını oluşturduğu iddia edilen somut olayda;
Sanığın doğrudan gelir desteği için bildirdiği taşınmazların dedesinden kalan yerler olduğunu bildirmesi karşısında; Gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması açısından; refakate ziraat ve fen bilirkişisinin alınarak, sanığın resmi veya fiili olarak toplamda ne kadar taşınmazının bulunduğu, sanığın fiilen bahse konu taşınmazlarda zirai faaliyet yapıp yapmadığı, sanığın destekleme primi için beyanda bulunduğu tarihlerde, söz konusu taşınmazlarda sanık veya başkası tarafından yapılmış gerçek bir ekim olup olmadığı, bu ekimin ne şekilde yapıldığı, hangi taşınmazlar için, hangi dönemde ne kadar destekleme primi alındığı, bu taşınmazların ekiminin fiilen kim tarafından yapıldığı, sanığın, kendisine ait olan fakat destekleme primi almadığı ve ekim yaptığı başka taşınmazlarının bulunup bulunmadığı, bunlara dair kayıtların neler olduğu, bu hususlarda ayrıntılı rapor alınması, konu ile ilgili olarak köy muhtarı, ihtiyar heyeti, komşu parsel malikleri, sanığın bildirdiği tapu kayıtlarında malik olarak görülen tanıkların bilgi sahibi sıfatıyla ifadelerinin alınmasından sonra, sanığın suç işleme kastıyla hareket edip etmediği ve kurum zararının bulunup bulunmadığı hususlarının da karar yerinde tartışılmasından sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdirinin gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
Sanığın, sahte tapu senetlerini aynı anda ilgili kuruma vermesi, bu belgelerin farklı tarihlerde düzenlendiğine dair kesin delil bulunmaması, katılana yönelik eylemini aynı anda gerçekleştirmesi karşısında; sanık hakkında 5237 sayılı TCK’nın 43/1 maddesinde düzenlenen zincirleme suç hükümlerinin uygulanamayacağı gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesi ile değişik 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 28.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.