Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26239 Esas 2016/5339 Karar Sayılı İlamı

18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/26239
Karar No: 2016/5339
Karar Tarihi: 21.03.2016

Hakaret - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/26239 Esas 2016/5339 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın Mustafa Kemal Seçme isimli polis memuruna hakaret suçu işlediğine karar verdi. Ancak, sanığın polislere ait özel cep telefonlarından aranması ve kendisini polis olarak tanıtan dolandırıcıların faaliyetlerine karşı alınan tedbirlerle ilgili inançlarını dikkate alınmadan, nitelikli hakaret suçu yerine basit hakaret suçu ile cezalandırılmasına karar verildiği belirtildi. Ayrıca, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonrasında katılanlara duruşma haberi verilmediği için yargılamanın usulsüz yapıldığı vurgulandı.
Kanun Maddeleri:
- TCK'nın 125/3-a maddesi: Hakaret suçunun kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilir.
- TCK'nın 125/1. maddesi: Basit hakaret suçunun tanımını yapar.
- TCK'nın 131/1. maddesi: Hakaret suçunun kovuşturmasının şikayete bağlı olduğunu belirtir.
- CMK'nın 234/(1)-b-1. maddesi: Katılanların duruşmalardan haberdar edilme hakkını düzenler.

18. Ceza Dairesi 2015/26239 E. , 2016/5339 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hakaret
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- TCK"nın 125/3-a maddesinde düzenlenen hakaret suçunun, kamu görevlisine karşı görevi nedeniyle işlenmesi nitelikli hal olarak kabul edilmiş, eylemin görev nedeniyle olmaksızın sırf görev sırasında işlenmesi ise nitelikli hakaret kabul edilmemiştir.
Yargılamaya konu somut olayda, hakkındaki şikayet nedeniyle, polis memuru olan katılan Mustafa Kemal Seçme tarafından kendisine ait cep telefonu ile sanığın arandığı, katılanın kendisini tanıtıp sanığı karakola davet ettiği ancak sanığın inanmayarak hakaret edip telefonu kapattığı, katılanın yine aradığı, sanığın da aynı şekilde düşünerek yine hakaret edip telefonu kapattığı, ardından emniyet amiri olan katılan ..."ın kendisine ait cep telefonundan sanığı arayıp kendisini tanıtarak karakola davet ettiği, sanığın yine inanmayarak hakaret edip telefonu kapattığı anlaşılmakla, sanığın tüm aşamalarda arayanların polis olduğuna inanmadığını, kendisiyle oyun oynandığını düşündüğünü ve bu nedenle hakarette bulunduğunu savunması, sanığın polislere ait özel cep telefonlarından aranması, sanığın polisleri önceden tanımıyor olması ile cep telefonundan kendisini polis olarak tanıtmak suretiyle dolandırıcılık olaylarının çoğalması karşısında, sanığın hakaretlerinin TCK"nın 125/1. maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden, aynı Kanunun 125/3-a maddesi ile hüküm kurulması,
2- Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının açıklanması için açılan duruşmanın, katılanlara bildirilmediği, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararından sonra, dosyanın yeniden ele alınması nedeniyle açılan duruşmaya katılanın çağrılmasının veya duruşmadan haberdar edilmesinin gerekmediğine ilişkin mevzuatımızda bir hüküm bulunmadığı, TCK"nın 125/1. maddesinde düzenlenen hakaret suçunun kovuşturmasının TCK’nın 131/1. maddesi uyarınca şikayete bağlı olması ve CMK’nın 234/(1)-b-1. maddesi uyarınca, duruşmalardan haberdar edilme hakkı bulunan katılanların yokluğunda yargılamaya devam edilerek hüküm kurulması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."nın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 21/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.