Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9430 Esas 2016/924 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9430
Karar No: 2016/924
Karar Tarihi: 26.01.2016

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/9430 Esas 2016/924 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2014/9430 E.  ,  2016/924 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tasarrufu iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, davalı ..."nin müvekkili kurum bünyesinde çalıştığı sırada müfettiş raporu ile zimmetine para geçindiği tesbit edildiği ve bu nedenle hakkında alacak davası açıldığı, ancak yargılama sırasında anılan davalının mal kaçırma amacı ile dava konusu taşınmazlarını diğer davalı yakınlarına devrettiğinden muvazaalı satışın iptalini talep etmiştir.
    Davalı ..., taşınmazı raiç bedeli üzerinden satın aldığını ve muvazaanın söz konusu olmadığından davanın reddini istemiştir.
    Davalı ..., önceden taşınmazı borçlu ile birlikte ortak aldıklarını, ekonomik sıkıntı nedeni ile satmak istediğinde raiç bedil üzerinden satın aldığını belirtmiştir.
    Davalı ... vekili, davacının alacağının bulunmadığını böyle bir tesbitin olmadığını ve taşınmazların mal kaçırma amacı ile satılmadığını, haksız açılan davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece, davalı ... hakkında görevi kötüye kullanma ve zimmete para geçirme suçundan Ağır Ceza Mahkemesinde mahkum olduğunu, hakkında açılmış alacak davası bulunduğu ve bu aşamada taşınmazlarını pek düşük fiyatla satmasının muvazaayı gösterdiğinden bahisle davanın kabulüne karar verilmiş hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, Borçlar Kanunu"nun 19. maddesinde düzenlenen dava konusu işlemin danışıklı (muvazaalı) yapıldığı iddiasına dayalı tasarrufun iptali istemine ilişkindir.
    Danışıklı bir hukuki işlem ile üçüncü kişilere zarar verilmesi, onlara karşı işlenmiş bir haksız eylem niteliğinde olduğundan, kural olarak danışıklı işlem (muvazaalı muamele) nedeniyle hakları zarara uğratılan üçüncü kişiler, tek taraflı veya çok taraflı olan bu hukuki işlemlerin geçersizliğini ileri sürebilirler. Ancak, danışıklı işlem ile üçüncü kişilerin haklarının zarara uğratıldığının benimsenebilmesi için onların, danışıklı işlemde bulunandan alacakları bulunmalı ve danışıklı işlem o alacağın ödenmesini önlemek amacıyla yapılmış olmalıdır.
    Somut olayda, davalı ... hakkında ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/181 Esas ve 2011/166 Karar sayılı ilamı ile mahkumiyet kararı verilmiş ancak karar temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmemiştir.Dolayası ile yargılamının devam ettiği anlaşılmaktadır. Bu dava sonucunda davalı ... beraat ettiği takdirde davacının alacağının dayanağı kalmayacağı bir başka deyişle davacının anılan davalıdan bir alacağı olmayacağından ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/181 Esas ve 2011/166 Karar sayılı dosyasının kesinleşen sonucunun beklendikten sonra hasıl olacak duruma göre bir karar vermek yerine yazılı gerekçelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ..."a geri verilmesine 26/01/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.