2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/25373 Esas 2017/10962 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/25373
Karar No: 2017/10962
Karar Tarihi: 12.12.2017

2004 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/25373 Esas 2017/10962 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, İcra Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davada sanığın suçsuz olduğuna karar verdi. Dosya incelendiğinde, haciz ihbarnamesine itiraz eden üçüncü şahsın cezalandırılabileceğine dair İİK'nın 89/4. maddesi hatırlatıldı. Ancak Yargıtay'ın bir ilamına göre, borçlu şirketin ortağı olan sanık üçüncü kişi olarak kabul edildiği için, sanığın beraat ettiği sonucuna varıldı. Temyiz isteği kabul edilerek, mahkeme kararı bozuldu ve yeniden değerlendirilmek üzere mahkemeye geri gönderildi. Kanun maddeleri olarak İİK'nın 89/4. maddesi ve CMUK'un 321. maddesi belirtildi.
19. Ceza Dairesi         2015/25373 E.  ,  2017/10962 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İcra Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 2004 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Beraat

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede,
    İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir. Tetkik mercii, tazminat hakkındaki davayı genel hükümlere göre halleder.” hükmü karşısında, HGK"nın 11.05.2016 tarih ve 2014/12-1078 Esas, 2016/600 Karar sayılı ilamına göre; şirket ortağı, borçlu şirket bakımından üçüncü kişi sayılacağından, birinci haciz ihbarnamesinin sanığa tebliğ tarihi itibariyle icra dosyası borçlusunun 3. şahıs konumunda olan sanıktan kesinleşmiş ve muaccel bir alacağı bulunup bulunmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonucuna göre hukuki durumunun takdiri yerine yazılı şekilde sanığın beraatine karar verilmesi,
    Kanuna aykırı ve şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 12/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.