8. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/6875 Karar No: 2012/2909 Karar Tarihi: 17.04.2012
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/6875 Esas 2012/2909 Karar Sayılı İlamı
8. Hukuk Dairesi 2011/6875 E. , 2012/2909 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tescil
... ile Hazine ve ... aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Araban Sulh Hukuk Mahkemesinden verilen 21.06.2011 gün ve 168/419 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı tahmini 4000 m2"lik taşınmazın tapulama çalışmaları sırasında tescil harici bırakıldığını, bu yerin babası tarafından imar ve ihya edilerek kendisine özgülendiğini, 54 yıldan beri aralıksız çekişmesiz zilyetliğin kendilerinde olduğunu açıklayarak dava konusu yerin MK.nın 639/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14 ve 17. maddeleri uyarınca adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... temsilcisi, dava konusu yerin Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. Davaya dahil edilen Köy Tüzel Kişiliği temsilcisi, keşfe katılmış, bir yanıt vermemiştir. Mahkemece, davacının davasının kabulüne, 9.3.2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide gösterilen 4557,38 m2’lik yerin son parsel numarası verilerek davacı adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Toplanan deliller tüm dosya kapsamından; dava konusu taşınmazın bulunduğu köyde tapulama çalışmalarının 13.9.1955 tarihinde kesinleştiği bildirilmiştir. Yerel bilirkişiler özetle: Dava konusu yerin, babasından davacıyı kaldığını, yaklaşık 30 yıldan beri davacının bu yeri kullandığını, dava konusu taşınmazın öncesinden taşlık, kayalık bir yer olduğunu, davacının babası tarafından taşların temizlendiğini açıklamışlardır. Ziraat mühendisi dava konusu taşınmazın birinci sınıf tarım arazisi olduğunu açıklamıştır. Değinilen olgular tarafların ve mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, tapulama çalışmalarında tescil harici bırakılan yerle ilgili olarak TMK.nun 713/4 .maddesinde yazılı olduğu üzere gazete ile bir defa ve taşınmazın bulunduğu yerde uygun araçlarla ve aralıklarla en az 3 defa ilan nedilmesi gerekirken yasanın emredici kuralına uyulmayarak ve son ilandan başlayarak 3 aylık itiraz süresi beklenmeden yazılı olduğu üzere karar verilmesi doğru değildir. Öte yandan, keşifte dinlenen mahalli bilirkişiler: İttifakla dava konusu taşınmazın öncesinin taşlık ve kayalık olduğunu açıklamış olmalarına rağmen Kadastro Müdürlüğünden bu yerin tapulama çalışmalarında hangi nitelikle tescil harici bırakıldığı sorulmadığı gibi uzman ziraatçi ve jeoloğ bilirkişiden bu konuda bilimsel içerikli rapor alınmamıştır. Öte yandan çifte tapunun oluşumunu engellemek amacıyla kadastro bilirkişisinin ölçekli kroki ve raporu o yer Tapu ve Kadastro Müdürlüğüne gönderilmeden ve bu yer ile ilgili daha önceden mahkeme kararı ile ya da ihdas yolu ile tapu kaydı oluşturulup oluşturulmadığı araştırılmamıştır. Bundan ayrı, her ne kadar 1086 sayılı HUMK.nun da dahili davalı diye bir müessese söz konusu değil ise de, sonradan taşınmazın bulunduğu Esentepe Köyü Tüzel Kişiliğinin davaya dahil edilmesi TMK.nun 713/3. fıkrası gereği davanın köye yöneltildiği niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Çünkü bu tür davalarda taraf teşkilinin yargılama sırasında sağlanması mümkündür. Açıklanan neden ve gerekçeyle köyün dahili davalı durumunda olduğunun kabulüne olanak yoktur. Tüm bu usuli eksiklikler giderilmeden işin esasına ilişkin araştırmalarda yeterli görülmemiştir. Davalı ... vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı HMK.nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK. nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.