5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4761 Esas 2017/11038 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
19. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/4761
Karar No: 2017/11038
Karar Tarihi: 13.12.2017

5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/4761 Esas 2017/11038 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen kararda, 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık suçundan sanık hakkında mahkumiyet kararı verildiği belirtilmiştir. Ancak kararın gerekçesinde, Yargıtay denetimine imkan verecek şekilde tüm verilerin açık bir şekilde hükümde yer alması gerektiğine dikkat çekilmiş ve bu yönde bir açıklama yapılmadığı için hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz bir hüküm kurulduğu belirtilmiştir. Ayrıca sanığın savunma hakkının kısıtlandığı ve lehe hükümlerin uygulanması talebinin dikkate alınmadığı da vurgulanmıştır. Kararda ayrıca, sanığın hüküm giymesi sonucu hak yoksunluklarına hükmedilmesi konusunda 5237 Sayılı TCK'nın bazı maddeleri iptal edildiği için yeniden değerlendirme yapılması gerektiği, ayrıca hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmiş bir mahkumiyet kararı niteliği taşımadığından yargılama gideri ve müsadere hususunda bir karar verilmesi gerektiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: Anayasanın 141, CMK'nın 34 ve 230. maddeleri, CMK'nın 147. ve 191/3-b maddeleri, 5237 Sayılı TCK'nın 53. maddesi, 1412 sayılı CMUK'un 321 ve 326/son maddeleri.
19. Ceza Dairesi         2017/4761 E.  ,  2017/11038 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    1-Anayasanın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay’ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına atıf yapılarak gerekçesiz hüküm kurulması,
    2-Sanık hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarına yönelik yapılan ihbar sonrasında alınan savunmasında CMK"nın 147. maddedeki yasal hakları hatırlatılmadan, okunmuş ve hatırlatılmış ise de denetime olanak sağlayacak biçimde tutanağa geçirilmeden sorgusu yapılarak 5271 sayılı CMK"nın 147. ve 191/3-b maddelerine aykırı davranılmak suretiyle sanığın savunma hakkının kısıtlanması,
    3-Sanığın 16/03/2015 tarihinde alınan savunmasında lehe hükümlerin uygulanmasını talep ettiği anlaşılmasına rağmen, bu konuda olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi,
    4-Kasıtlı suçtan hapis cezasına mahkumiyetin kanuni sonucu olarak sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesi uyarınca hak yoksunluklarına hükmedilmiş ise de, 24/11/2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı ile anılan maddenin bazı hükümlerinin iptal edilmiş olması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu ve
    TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi,
    5-Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararlarının infazı kabil kesinleşmiş mahkumiyet kararı niteliğinde olmadığı gözetildiğinde, yargılama gideri ve müsadere hususunda bir karar verilmemesi,
    Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca sair yönlerden incelenmeyen hükmün BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 13.12.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.