19. Ceza Dairesi Esas No: 2017/5569 Karar No: 2017/11213 Karar Tarihi: 18.12.2017
1163 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2017/5569 Esas 2017/11213 Karar Sayılı İlamı
19. Ceza Dairesi 2017/5569 E. , 2017/11213 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 1163 Sayılı Kanuna Aykırılık HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; başkaca temyiz sebeplerinin reddi, ancak; 1- 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun"un 12. maddesi ile TCK"nın 75. maddesinde yapılan değişiklik sonucu 1163 sayılı Kanun"un ek 2/2. maddesinde öngörülen suçun önödeme kapsamına alınması nedeniyle yeniden değerlendirme yapılması zorunluluğu, 2-1163 sayılı Kanun"un ek 2/2. maddesinde adli para cezasının alt sınırının 30 gün olarak gösterilmesine karşın, sanık hakkında doğrudan 450,00 TL adli para cezasına hükmedilmesi, 3-1163 sayılı Kanun"un 56. maddenin 3. bendinde kooperatif yönetim kurulu üyeleri için aranan şartlar arasında “... bu Kanun hükümlerine göre mahkum olmamak” şartı arandığı cihetle bu konuda tekrar TCK" nın 50/1-e maddesi uyarınca tedbir kararı verilemeyeceği hususunun gözetilmemesi, 4-1163 sayılı Kanun’un ek 2. maddesinde yer alan "Bu madde öngörülen hürriyeti bağlayıcı cezalar paraya tahvil edilemez" hükmünün 08.02.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5728 sayılı Kanun ile yürürlükten kaldırıldığı gözetilmeden, hükümde 1163 sayılı Kanun"un ek 2/5 maddesi gerekçe gösterilerek sanık hakkında hapis cezasının adli para cezasına çevrilmeyeceğinin belirtilmesi, 5-Sanık hakkında CMK 231/5. maddesinin sanıklar hakkında uygulanıp uygulanmayacağının tartışmasız bırakılması, 6-Sanık hakkında hükmolunan yargılama giderinin 6183 sayılı Kanun"un 106. maddesinde belirlenen sınırın altında kalmasına karşın, CMK"nın 324/4. maddesine aykırı olarak ve hükümde çelişki meydana getirecek şekilde önce kamu üzerinde bırakılmasına sonrasında ise sanıklardan eşit olarak alınmasına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, tebliğnameye uygun olarak HÜKMÜN 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmaması nedeniyle CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, bozmanın kararı temyiz etmeyen sanıklar ..., ..."a sirayet ettirilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 18/12/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.