18. Ceza Dairesi 2015/28552 E. , 2016/6092 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
KARAR
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, gerekçeli karar başlığında 14/08/2005 olan suç tarihi 18/04/2005 olarak yazılmışsa da söz konusu hata mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde olduğu değerlendirilerek yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak :
1- Suç tarihi olan 14.08.2005 tarihinde güneşin doğuş saatinin 05.34 olması ve katılanın beyanında eylemin saat 05.00"de gerçekleştiğinin belirtilmesi karşısında, TCK"nın 6/1-e maddesi uyarınca, konut dokunulmazlığının ihlali eylemi gündüz vakti gerçekleştiğinden, TCK"nın 116/1. maddesi yerine aynı Kanunun 116/4. maddesi uygulanarak fazla ceza belirlenmesi,
2- Sanığın birden fazla kişiyle konut dokunulmazlığının ihlali eylemini gerçekleştirmesine karşın, TCK"nın 119/1-c maddesinin uygulanmaması,
3- Hükmün açıklanmasına dair kurulan yeni hükümde, Anayasa"nın 141, CMK’nın 34 ve 230. maddeleri uyarınca mahkeme kararlarının sanıkları, mağdurları, Cumhuriyet Savcısını ve herkesi inandıracak ve Yargıtay denetimine imkan verecek biçimde olması gerekir. Yargıtay"ın gerekçelerde tutarlılık denetimini yapabilmesi için; kararın dayandığı tüm verilerin, bu veriler konusunda mahkemenin ulaştığı sonuçların, iddia, savunma ile mağdur ve tanık anlatımlarına ilişkin değerlendirmelerin, hangi anlatımın ne gerekçeyle diğerine üstün tutulduğunun açık olarak hükmün gerekçesine yansıtılması ve mahkemece ulaşılan vicdani kanı sonucunda sanığın hangi fiillerinin suç sayıldığı açıklandıktan sonra kabul edilen bu fiillerin hukuki nitelendirilmesinin yapılması, cezada artırım ve indirim gerektiren nedenlerin kanuni bağlamda tartışılması gerekirken, açıklanan bu hususlara uyulmayarak sadece hükmün açıklanması suretiyle, sanık hakkında gerekçesiz hüküm kurulması,
4- CMK"nın 231/11. maddesinde yer alan, “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurulabilir” şeklindeki düzenleme karşısında, mahkemece kendisine herhangi bir yükümlülük yüklenmeyen ve denetim süresi içerisinde kasıtlı suç işleyen sanık hakkında, önceki hükmün aynen açıklanması ile yetinilmesi gerekirken, yeniden değerlendirme sonucu, açıklanması geri bırakılan hükümdeki hapis cezasının ertelenmesi,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki isteme aykırı olarak HÜKMÜN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken, 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 28/03/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.