9. Hukuk Dairesi 2021/5026 E. , 2021/9836 K.
"İçtihat Metni"BÖLGE ADLİYE
MAHKEMESİ : ... 30. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 31. İş Mahkemesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının 15 yıllık tecrübeli alçı, sıva, boya ince işler ustası olarak yurt dışı hizmet sözleşmesi ile 21/04/2015-07/12/2017 tarihleri arasında davalı şirketlerin Rusya ve Belarus"ta bulunan muhtelif şantiyelerinde aylık net 2.000 USD ücret ile çalıştığını, iş sözleşmesinin haksız şekilde feshedildiğini, ücretinin 200,00 USD’lik kısmının elden avans şeklinde verildiğini, kalan kısmın banka üzerinden ödendiğini ileri sürerek, kıdem, ihbar tazminatları ile fazla mesai ücreti, hafta tatili ücreti, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalılar vekili, zamanaşımı defi ve husumet itirazında bulunduklarını, davacının iş kur sözleşmesi ile belirli süreli olarak istihdam edildiğini, işçilik alacaklarının Rusya Federasyonu kanunlarına tabi olduğunu, proje bazlı çalışan davacının iş akdinin proje bitimi nedeniyle feshedildiğini, ödenmeyen ücret alacağı bulunmadığını, yurt dışında çalıştığı dönem için ücretinin brüt ücrete çevrilmemesi gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk Derece Mahkemesince, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
İstinaf Başvurusu:
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
Bölge Adliye Mahkemesince, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi gereğince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.
Temyiz Başvurusu:
Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davalılar vekilince temyiz başvurusunda bulunulmuştur.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında ihbar tazminatı hususunda uyuşmazlık söz konusudur.
İhbar tazminatı, belirsiz süreli iş sözleşmesini haklı bir sebep olmaksızın ve usulüne uygun bildirim süre tanımadan fesheden tarafın, karşı tarafa ödemesi gereken bir tazminattır. Buna göre, öncelikle iş sözleşmesinin 4857 sayılı iş Kanunu"nun 24 ve 25. maddelerinde yazılı olan sebeplere dayanmaksızın feshedilmiş olması ve 17. maddesinde belirtilen şekilde usulüne uygun olarak ihbar süresi tanınmamış olması halinde ihbar tazminatı ödenmelidir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı vekili dava dilekçesinde iş sözleşmesinin haksız ve bildirimsiz olarak feshedildiğini iddia etmiş, davalı tarafından sunulan davacıya ait özlük dosyasında Fesih Bildirimi başlıklı, tebellüğ edildiğine dair davacı imzasını içerir belgede, işverence 11.09.2017 tarihli yazılı fesih bildirimi ile davacıya kıdemi uyarınca 56 günü aşan şekilde ihbar süresi verilerek iş sözleşmesinin 05.12.2017 tarihi itibariyle feshedildiğinin bildirildiği görülmekle, söz konusu belge bir değerlendirmeye tabi tutulmadan ihbar tazminatı talebinin kabulü hatalıdır.
3-Davacının bilinen net ücretinden bilinmeyen brüt ücreti hesaplanırken eklenecek kesintilerin ne olduğu konusunda da uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bu noktada özellikle davacı işçinin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 86. maddesinde düzenlenen topluluk sigortasından yararlanıp yararlanmadığı ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nun geçici 6. madde hükümleri de dikkate alınarak isteğe bağlı sigortalılık durumunun ne olduğu belirleyici olacaktır. 5510 sayılı Kanun"un 5/g. maddesinde 5754 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikle;“Ülkemiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50. maddenin ikinci fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır. Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.” hükmü getirilmiştir. Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçilerinden isteğe bağlı sigortalılık talebinde bulunanlardan Türkiye’de ikamet şartı aranmamaktadır. 5754 sayılı Kanun"la yapılan değişiklikle, 5510 sayılı Kanun"un 5. maddesinin (g) bendi gereğince 2008 yılı Ekim ayı başından itibaren Ülkemiz ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri hakkında kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanacaktır. Mahkemece bu hususlar açıklığa kavuşturulmadan davacı işçinin yurt içinde çalışan işçiler gibi brüt ücretinin tespit edilmesi hatalı olmuştur. Şu halde mahkemece davacının sigortalılık durumu netleştirilmeli, buna göre de davacının ücretinden kesilmesi gereken primler tespit edildikten sonra brüt ücreti belirlenmelidir. Bundan sonra ise davacının talepleri hakkında karar verilmelidir.
Mahkemece belirtilen hususlar gözetilmeden karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde ilgililere iadesine, 02.06.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.