7. Ceza Dairesi Esas No: 2021/11929 Karar No: 2021/9081 Karar Tarihi: 06.09.2021
5846 sayılı Yasaya muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/11929 Esas 2021/9081 Karar Sayılı İlamı
Özet:
İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi'nde görülen bir davanın temyiz edilmesi sonucunda Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun eski bir kararına atıfta bulunuluyor. Bu karara göre, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarından mağdur doğrudan eser sahipleri değil, toplumun bireyleri oluyor. Dolayısıyla tüzel kişiler suçtan zarar görse de mağdur sayılmıyor ve meslek birliklerinin şikayetçi olması da durumu değiştirmiyor. Bu nedenle, sanık hakkında benzer eylemler nedeniyle başka bir dava dosyasının da mevcut olduğu ve bu dosyanın da incelenmesi gerektiği belirtiliyor. Hükmün kanuna aykırı olduğu ve bozulması gerektiği sonucuna varılarak, 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince hükmün 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA karar verilmiştir. Kararda bahsi geçen kanun maddeleri şunlardır: 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ve 1412 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun.
7. Ceza Dairesi 2021/11929 E. , 2021/9081 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 2.Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi SUÇ : 5846 sayılı Yasaya muhalefet
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun Dairemizin de benimsediği 08/04/2014 tarih 2013/7-591 Esas 2014/171 karar sayılı kararında açıklandığı üzere, bandrol yükümlülüğüne aykırılık suçlarında suçun mağdurunun doğrudan eser sahipleri olmayıp toplumu oluşturan bireyler olduğu, 5237 sayılı TCK’nun hazırlanmasında esas alınan suç teorisine göre bu durumda yani suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireyler olması halinde tüzel kişiler suçtan zarar gören olmalarına rağmen suçun mağduru sayılmayacağından meslek birliklerinin şikayetçi olması halinde de durumun değişmeyeceği cihetle; UYAP ortamında yapılan araştırmada benzer eylemler nedeniyle, sanık hakkında, İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Ceza Mahkemesinin 14/04/2016 tarih ve 2015/458 esas, 2016/226 karar sayılı dava dosyasının da mevcut bulunduğunun anlaşılması karşısında; Anılan dosya incelenerek, mümkün olması halinde birleştirilerek, suç ve iddianame tarihleri dikkate alınıp hukuki kesintinin iddianamenin düzenlenmesiyle gerçekleşeceği gözetilmek suretiyle, sanıkğın bir suç işleme kararının icrası kapsamında, değişik zamanlarda aynı mağdura karşı aynı suçu birden fazla işleyip işlemediğinin ve hakkında TCK"nun 43/1. maddesinin uygulanması gerekip gerekmediğinin tartışılması zorunluluğu, Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden tebliğnameye uygun olarak, hükmün 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine, 06/09/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.