14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/15036 Karar No: 2014/793 Karar Tarihi: 17.01.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/15036 Esas 2014/793 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/15036 E. , 2014/793 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 02/07/2013 NUMARASI : 2012/94-2013/438
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.05.2007 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı V.. M.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı V.. M.. vekili temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince; hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu hükme bağlanmıştır. Somut olayda; bir adet taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilerek satış bedelinin tapu kaydı ve bilirkişi raporundaki oranlar dahilinde paylaştırılmasına karar verilmiş ise de üzerinde muhdesat bulunan taşınmazın satış bedelinin dağıtılmasında farklı oranlar içeren 29.08.2012 ve 16.05.2013 tarihli iki ayrı bilirkişi raporundan hangisine atıf yapıldığı anlaşılamamaktadır. Öte yandan, 492 Sayılı Harçlar Kanunu ve eki Tarifenin karar ve ilam harcına ilişkin hükmü uyarınca karar tarihi itibariyle gayrimenkulün satış bedeli üzerinden alınacak harcın binde 11,38 olması gerekirken hüküm sonucunda binde 9,9 olarak gösterilmesi doğru görülmemiştir. Ayrıca, karar başlığında ihbar olunan olarak gösterilen V.. M.."nün yargılama aşamasında paydaş olduğu anlaşılmakta olup davalı olarak gösterilmesi gerekirken ihbar olunan sıfatıyla yeralması da isabetli olmamıştır. Bu durumda, mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar uyarınca infazda tereddüte neden olmayacak şekilde bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 17.01.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.