Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/18255 Esas 2017/8048 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2014/18255
Karar No: 2017/8048
Karar Tarihi: 23.03.2017

Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2014/18255 Esas 2017/8048 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanıklar, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan yargılanmıştır. Sanık ... mahkum olurken, diğer sanıklar ise beraat etmiştir. Şikayetçi banka temyiz başvurusunda bulunarak diğer sanıkların da suç işlediğini iddia etmiş ancak mahkeme bu iddiayı kabul etmemiştir. Sanık ... ise bir makine konusunda borç ödemesi gerektiği halde ödemediği için hapis cezası almıştır. Ancak mahkeme, adli para cezasının hesaplanmasında hatalı davranmıştır. Bu nedenle hüküm bozulmuş ve düzeltilerek onanmıştır.
Kanun maddeleri:
- TCK.nun 155/2, 62, 52/2, 52/4, 51. maddeleri
- 5271 sayılı CMK\"nın 260/1. maddesi
- 5320 sayılı kanun\"un 8/1. maddesi
- 1412 sayılı CMUK\"nın 321. ve 322. maddeleri
15. Ceza Dairesi         2014/18255 E.  ,  2017/8048 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma
    HÜKÜMLER : 1) Sanık ... hakkında; TCK.nun 155/2, 62, 52/2, 52/4, 51. maddeleri gereğince mahkumiyet
    2)Sanıklar ...,... ve ... haklarında; beraat

    Hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan sanık ...’ın mahkumiyetine ve diğer sanıklar ....,.... ile ...’ın beraatlerine ilişkin hükümler, şikayetçi vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Şikayetçi bankanın vekili aracılığı ile yapılan şikayette duruşma gününü bildirir davetiye tebliğinin yine vekiline yapılması yasal zorunluluğu dikkate alınarak, kovuşturma evresinde duruşmadan haberdar edilmeyen katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunan şirketin 5271 sayılı CMK"nın 260/1. maddesine göre, sanıklar hakkında kurulan hükümleri temyize hakkı bulunduğu belirlenerek yapılan incelemede;
    1-Sanıklar ..., ... ve ... haklarında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik temyizin incelenmesinde;
    Şirkette asıl sorumluluğun sanık ...’a ait olduğu, diğer sanıkların olayda herhangi bir kusurlarının bulunmadığı gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Sanıklar ...,....ve ...’ın finansal kiralama sözleşmesini müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları, esasen borcun ... ...San.ve ...A.Ş. ait bulunması ve borç ihtarname tebliğinin de şirkete yapılmış olması karşında, sanıkların üzerine atılı suçu işlediği düşüncesine dayanan tebliğnamede bozma isteyen düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Yapılan yargılama sonunda, yüklenen suç yönünden gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin sanıkların birlikte suçu işlediklerine ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, beraate ilişkin hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanık ... hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyizin incelenmesinde;
    Şikayetçi ... aracı ile baskı montaj makinesinin kiralandığı ve kiralayan şirket tarafından zilyetliğinin sanıkların şirketine devredildiği, kiralamadan kaynaklanan borcun ödenmesi için şirkete ihtarda bulunulduğu ve borcun ödenmediği, makinenin iadesinin istendiği ancak söz konusu makineye bir başka şirket tarafından el konulması nedeniyle iadesinin sağlanamadığının beyan edildiği, yapılan incelemede, suç tarihinden sonra Ocak 2009 tarihinde kiralanan yer için kira borcu nedeniyle makineye el konulmasının suçun sübutuna etkisinin bulunmadığı, bu suretle sanık ...’ın hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma suçunu işlediği gerekçesine dayanan mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    Hapis cezası alt sınırdan tayin olunduğu halde ayrıca yasal ve yeterli gerekçe gösterilmeden aynı gerekçeyle adli para cezasına esas alınması gereken tam gün sayısının alt sınırdan uzaklaşılarak tayini suretiyle çelişkiye düşülmesi,
    Kanuna aykırı olup, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı kanunun 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasında yer alan ”360 gün", ”300 gün” ve ” 6000 TL" terimlerinin çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 gün",”4 gün” "80 TL” ibareleri eklenmek suretiyle ve hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23/03/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.