Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7157 Esas 2012/3922 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/7157
Karar No: 2012/3922
Karar Tarihi: 08.05.2012

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2011/7157 Esas 2012/3922 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2011/7157 E.  ,  2012/3922 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
    DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil

    ... ile Hazine, ... ve Çerci Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair ... Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 13.10.2011 gün ve 86/105 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:

    KARAR

    Davacı vekili, kazanmayı sağlayan zilyetlik nedeniyle 147 ada 2, 147 ada 3 ve 102 ada 90 parsellerin tapu kayıtlarının kısmen iptaliyle vekil edeni adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı Hazine temsilcisi ile Bulduk Köyü temsilcisi, ayrı ayrı davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır.
    Mahkemece, kazanma koşullarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm; davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; dava konusu 102 ada 90 parsel 02.04.2008 tarihinde kesinleşen kadastro çalışmaları sonrasında hükmen, mera olarak sınırlandırılmış ve özel siciline kaydedilmiştir. Bu parsel kapsamında kalan ve teknik bilirkişiler tarafından hazırlanan 08.07.2011 tarihli raporda A harfiyle gösterilen 1.149,20 m2 ve B harfiyle gösterilen 15.835,78 m2 yüzölçümündeki taşınmaz bölümlerinin, 35-40 yıldır sürülüp ekilmediği ve tarım arazisi olarak tasarruf edilmediği yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından beyan edildiğine, % 10 ila 30 eğimli oluşu ekonomik olarak tarım yapmaya uygun olmaması, toprak yapısı, hakim bitki örtüsü, hayvan otlatmada kullanılıyor olması nedenleriyle tarım arazisi özelliği göstermediği Ziraat Mühendisi raporuyla belirlendiğine göre, bu parsel kapsamında kalan taşınmaz bölümleri hakkında davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından davacı vekilinin bu parsele yönelik temyiz itirazlarının reddine,
    Davacı vekilinin dava konusu 147 ada 2 ve 3 parsellere yönelik temyiz itirazlarına gelince; bu parsellere ait kadastro tutanakları 10.05.1999 tarihinde kesinleşmiştir. İncelenmekte olan dava ise 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin kaçırılmasından sonra 22.06.2009 tarihinde açılmıştır. Anılan maddedeki 10 yıllık süre; hak düşürücü nitelikte olup, olumsuz dava koşuludur. Hak düşürücü sürenin gerçekleşmesi, işin esasının incelenmesini önler. Hak düşürücü süre tüm def"i ve itirazlardan önce nazara alınır. Bu nedenle; yargılama bitinceye dek hak düşürücü sürenin geçtiği taraflarca ileri sürülebileceği gibi, görevden ötürü hakim tarafından kendiliğinden de gözönünde tutulur. Dava konusu 147 ada 2 ve 3 parseller hakkında açılan davanın, hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek değişik gerekçeler ile davanın reddine karar verilmesi doğru değil ise de sonucu itibariyle doğru olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL"nin temyiz eden davacıdan alınmasına 08.05.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.