Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1483 Esas 2020/2569 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
15. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/1483
Karar No: 2020/2569
Karar Tarihi: 24.09.2020

Yargıtay 15. Hukuk Dairesi 2020/1483 Esas 2020/2569 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davacı, adi yazılı eser sözleşmesinde kaynaklanan alacak davası açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabul ve kısmen reddine karar vermiştir. Ancak davalıya Tebligat Kanunu'nun gerekliliklerinin yerine getirilmediği ve taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı gerekçesiyle esasa ilişkin kararın doğru olmadığına hükmedilmiştir. Hukuki dinlenme hakkı, tarafların usulüne uygun şekilde duruşmalara davet edilmelerini ve yargılama aşamalarında taraflara söz hakkı tanınmak suretiyle yargılama yapılmasını ve hüküm verilmesini zorunlu kılar. Bu hak, HMK'nın 27. maddesinde ve Anayasa'nın 36. maddesinde düzenlenmiştir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21. maddesi uyarınca bilinen son adrese tebligat yapılmadığı takdirde, tebliğin yapılması gerekmektedir. Bu ilke ve kurallar göz önünde bulundurularak hükmün bozulmasına karar verilmiştir. Karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceği belirtilmiştir.
15. Hukuk Dairesi         2020/1483 E.  ,  2020/2569 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi:Asliye Hukuk Mahkemesi


    Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki davalı tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
    - K A R A R -
    Dava adi yazılı eser sözleşmesinden kaynaklanan alacak davası olup, ödenen iş bedelinin iadesi, araç ve gereçler bedeli ve yüklenicinin temerrüdü sebebiyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine dair verilen karar, davalı tarafından süresinde temyiz edilmiştir.6100 sayılı HMK"nın “Hukuki Dinlenme Hakkı” başlığını taşıyan 27. maddesinde “(1) Davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. (2) Bu hak; a) Yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, b) Açıklama ve ispat hakkını, c) Mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini, içerir.” hükmü bulunmaktadır. Anayasa"nın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi"nin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukuki dinlenme hakkı; tarafların usulüne uygun şekilde duruşmalara davet edilmelerini ve yargılama aşamalarında taraflara söz hakkı tanınmak suretiyle yargılama yapılmasını ve hüküm verilmesini zorunlu kılar. Taraflara usulüne uygun tebligat yapılmaksızın duruşma açılıp yargılama yürütülemez (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 18.06.2020 T. ve 2019/3092 E., 2020/1684 K. sayılı ilamı ).
    HMK’nın 27. maddesi gereğince dava dilekçesinin, Tebligat Kanunu ve Tüzüğü hükümlerine uygun ve hiçbir kuşkuya yer bırakmayacak biçimde davalıya tebliğ edilmesi, savunmasını yapabilme olanağının sağlanması, ondan sonra davacı iddiası ve davalı savunması çerçevesinde uyuşmazlığın esasının incelenip hükme bağlanması zorunludur. Çünkü, davada taraf teşkili, dava koşulu olduğu gibi, dava dilekçesinin yasaya uygun biçimde davalıya tebliğ edilmemesi, savunma hakkını ortadan kaldıracak nitelikte bir usul hatasıdır (Yargıtay 15. Hukuk Dairesi’nin 11.04.2013 T. ve 2013/31 E., 2013/2538 K. sayılı ilamı).Bu ilke ve kurallar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesine göre bilinen son adrese tebligat çıkarılıp, tebliğin yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nun 21/son maddesi gereğince tebliğin yapılması gerekmekte olup, mahkemece davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmişse de yargılama sırasında davalıya daha önce Tebligat Kanunu"nun 21/1. maddesi gereğince tebligat çıkartılmadığı, doğrudan Tebligat Kanunu’nun 21/2. maddesi ve gereğince tebligat çıkarıldığı, taraf teşkili sağlanmadan yargılama yapıldığı, bu suretle davalının hukuki dinlenilme hakkı ihlal edildiğinden mahkemenin esasa ilişkin karar vermesi doğru olmamış, hükmün bu sebeple bozulması uygun görülmüştür.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödenenden 5766 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile yapılan değişiklik gereğince Harçlar Kanunu 42/2-d maddesi uyarınca alınması gereken 154,30 TL Yargıtay başvurma harcının mahsup edilerek, varsa fazla alınan temyiz harcının temyiz eden davalıya iadesine,
    karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 24.09.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.







    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.