18. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/5961 Karar No: 2016/612 Karar Tarihi: 18.01.2016
Yargıtay 18. Hukuk Dairesi 2015/5961 Esas 2016/612 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı, bir taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkeme, davanın kabulüne karar vermiş ancak hüküm üzerine yapılan temyizde Yargıtay, bilirkişi raporunun hüküm kurmaya elverişli olmadığı gerekçesiyle hüküm tesisi isabetsiz bulunmuştur. Yargıtay'a göre, kamulaştırma bedelinin tespitinde, emsal satış fiyatları göz önünde bulundurularak taşınmazın değeri belirlenmelidir. Emsallerin aynı konumda olması veya benzer nitelikte olması zorunlu değildir. Kararın temel dayanağı olarak ise Kamulaştırma Kanunu'nun 11. maddesinin birinci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi gösterilmiştir. Ayrıca, dava konusu taşınmazın imar parseli olup olmadığı da dikkate alınması gerekmektedir. Eğer dava konusu taşınmazın imar parseli niteliği yoksa, İmar Kanunu'nun 18. maddesinin 2.fıkrası gözetilerek düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerekmektedir.
18. Hukuk Dairesi 2015/5961 E. , 2016/612 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Dava dilekçesinde, Kamulaştırma Yasasının 4650 Sayılı Yasayla değişik hükümleri uyarınca, ... İli ... İlçesi ... Mahallesi 74 ada 44 parsel sayılı taşınmazın kamulaştırma bedelinin tespiti ve idare adına tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I
Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi kurulu raporu hüküm kurmaya elverişli değildir. Şöyle ki; Mahkemece, dava konusu taşınmazın arsa niteliğinde olduğu kabul edildiğine göre Kamulaştırma Kanununun kıymet takdiri esaslarını gösteren 11. maddesinin birinci fıkrasının özellikle arsalara ilişkin (g) bendi uyarınca kamulaştırma gününden önce özel amacı olmayan emsal satışlara göre satış değerinin tesbiti ve bedelin tesbitinde etkisi olan diğer unsurlarda dikkate alınarak ikinci fıkra gereğince her unsurun gerekçeleri ve değere katkı oranları ayrı ayrı belirlenip dayanakları gösterilmek suretiyle değerlendi- rilerek kamulaştırma bedelinin saptanması gerekmektedir. Emsalin kamulaştırılan taşınmazla aynı konumda olması, taşınmaza yakın mesafede bulunması, aynı nitelik ve özellikleri taşıması, benzer yüzölçümünde olması veya kamulaştırmaya yakın günlerde satılmış olması zorunlu değildir. Aynı özellik ve nitelikleri taşıyan başka yerlerde bulunan ve kamulaştırma gününden önce satılmış olan taşınmazlar da emsal alınabilir. Bu emsalin satış fiyatına Türkiye İstatistik Kurumu toptan eşya fiyatları endeksi uygulanmak suretiyle değerlendirme tarihinde oluşan fiyatları bulunduktan sonra dava konusu taşınmazla karşılaştırılıp incelenerek aradaki farklılıklar belirtilip üstün ve eksik yönleri açıklanmalı, bu nitelik ve farklılıkların taşınmazın değerine olan etkilerinin ne olduğu belirtilmeli ve bu suretle yapılacak karşılaştırma ile dava konusu taşınmazın değeri belirlenmelidir. Mahkemece tarafların vereceği yada resen belirlenecek emsal kayıtlar tapu sicil müdürlüğünden getirtildikten ve bunun imar parseli olup olmadığı da sorulup saptandıktan sonra yukarıda açıklanan esaslara uygun incelemeyi ve sonucunu içeren ek bilirkişi raporları alınıp hasıl olacak sonuca göre karar verilmelidir. İncelenen emsal imar parseli olupta dava konusu taşınmazın bu nitelikte olmaması halinde, dava konusu taşınmazın yapılacak karşılaştırmadan sonra bulunacak değerinden, İmar Kanununun 18. maddesinin 2.fıkrası gözetilerek, düzenleme ortaklık payına tekabül edecek oranda indirim yapılması gerektiği de dikkate alınmalıdır. Somut olayda, dosyada emsal olarak incelenebilecek taşınmaz olmadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazın değerini emsal incelemesi ve dava konusu taşınmazla karşılaştırma yapılmaksızın serbest piyasa rayiçlerine göre tespit eden bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harçlarının istek halinde temyiz edenlere iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 18.01.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.